Bu şartlar altında, Mösyö, size bir özür borçluyum. Bir miktar da para. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف يا سيدي، أنا مدين لك بالاعتذار و ارجاع بقية نقودك. |
Bunu bana çok görme JJ. Onlara birçok iyilik borçluyum. | Open Subtitles | لا تنسب لي هذا أنا مدين له بالعديد من المجاملات |
O daima güvenebileceğim tek kişi. Ona çok şey borçluyum. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التى يمكننى الإعتماد عليها أنا مدين لها كثيرا |
Bu adama. Buradaki herkesten çok daha fazla şey borçluyum. | Open Subtitles | أنا مدينة لهذا الرجل ، أكثر من أى شخص هنا |
Şimdi sana iki iyilik borçluyum. Altından kalkabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | الان ادين لك بفضلين لست متاكده ان ارد كل هذا |
Çünkü sana borçluyum. Ayrıca seni bir hücrede çürümeye bırakamam. | Open Subtitles | لأنّي مدينٌ لكَ، ولم يكن بوسعي تركك في زنزانة لتتعفّن. |
O bir soytarı, ama benim soytarım, ve ona borçluyum. | Open Subtitles | بل العكس ، لكنه محسوبٌ عليّ و أنا مدين له |
Size çok şey borçluyum. Siz olmasanız, asla ikinci bir şansım olmazdı. | Open Subtitles | اسمعي، أنا مدين لكِ بمعروف كبير، ولمْ أكن لأحظى بفرصة ثانية لولاكِ. |
Hayır, "Sana bir iyilik borçluyum" tam da bu anlama geliyor. | Open Subtitles | لا، هذا بالضبط ما تدين به حين تقول أنا مدين لك. |
Hey, sana yirmi yıllık bakıcılık borçluyum ve ayrıca onları tanımayı çok isterim. | Open Subtitles | مهلا، أنا مدين لك 20 سنة لروضة الأطفال، و أحب أن أتعرف عليهم. |
Seni öldürebilirim, ama benim için yaptığından dolayı sana borçluyum. | Open Subtitles | انا كنت استطيع ان اقتلك ولكني مدين لك بما فعلته لي |
Bu arada, kardeş, sanırım size bir özür borçluyum. | Open Subtitles | بالمناسبة اخت سارة اني مدين لك با لآعتذار. |
Çocukken ailemi kaybettim ...ve sana borçluyum. | Open Subtitles | فقدت أبوي منذ أنا كنت طفل وصباحا مدين إليك |
Sana hayatımı borçluyum, sen bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنا مدينة لك بحياتي و أنت لا تدين لي بشيء |
Ona, doğum günü sürprizini bozduğu için teşekkür borçluyum hâlâ. | Open Subtitles | ما زلت مدينة له بالشكر على إفساد مفاجأة عيد ميلادك |
Ben de taşaklarına bir tekme borçluyum yani tahsil etmek istersen. | Open Subtitles | اتعلم ؟ انا ادين لك بكرة لذلك ان اردت ان تجمعها |
Ben sanırım sana bir teşekkür borçluyum... beni öldürmediğin için. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أني ادين لك بالشكر لاجل تعلمين، عدم قتلي |
Doktor bana bu gemide bir yuva verdi. Ona hayatımı borçluyum. | Open Subtitles | وأولاني الدكتور هذه المركبة موئلاً، وعلى ذلك فإنّي مدينٌ له بحياتي. |
Bu beklenmedik memnuniyeti neye borçluyum? | Open Subtitles | إلى من أدينُ بهذه المفاجأة غير المُتوقعة ؟ |
Aksine, sizi İngiltere'ye beş parasız getirdiğim için ben size bir özür borçluyum. | Open Subtitles | على العكس, أنا أدين لكِ بأعتذار, فلقد أحضرتكِ إلى إنكلترا و أنا مفلس |
Çocuklara baktığın için teşekkür ederim. Sana borçluyum. | Open Subtitles | شكراً لكِ لمجالستكِ الأطفال، أُدين لكِ حقًا |
O gecenin tamamını silebilmeyi isterdim ve size bir özür borçluyum. | Open Subtitles | وأنتمى لو أستطيع أن أمحو تلك الليلة بأكملها. وأدين لكم بالاعتذار. |
Kredi kartıma iki aylık maaş borçluyum. | Open Subtitles | انا مدينه بشهرين من راتبي على بطاقة الائتمان |
Sanırım Weasel Phillips'e bir kasa bira borçluyum. | Open Subtitles | اظن بأنّني أَدِينُ لويسليَ فيليبس صندوق بيره بعد كل هذا |
Bunu sen değiştirdin Andrew inan bana, bunun için sana borçluyum hâlâ. | Open Subtitles | موتى "هذا يغيرك , يا "أندرو صدقنى , ومازلت مديناً لك بذلك |
Her şeyi çocuklarla geçirdiğim zamana borçluyum. Ayrıca yarayla da oynamadım. | Open Subtitles | أدين بهذا لعملي المجزي مع الأطفال ولست أتذمر |
Ne karın ağrısı bir sınıf! Baba, sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | يا له من ألم في الفصل أبي أنا أدين لك باعتذار |
Size de merhaba Bay Heelis. Bu ziyareti neye borçluyum? | Open Subtitles | مرحبا , سيد هيلز ما سبب هذه الزيارة السعيدة ؟ |
Harika hafta sonlarımı sana borçluyum. | Open Subtitles | إنني مدينةٌ لكل عطلات نهاية الأسبوع الرائعة لك. |