Güvenlik soruşturmam, sade bir vatandaş olduğum için geri alınabilir ama Langley'de bana bir iyilik borcu olan bir analist tanıdığım var. | Open Subtitles | قد يكون بلدي تصريح أمني التراجع إلى أن من مجرد مدني، ولكن لدي أحد كبار المحللين في لانغلي الذي يدين لي معروفا. |
Sizlerden, her muhbiri, her yeni tutuklamayı, ...size iyilik borcu olan her şüpheliyi sıkıştırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد منك الضغط على كل مخبر، كل اعتقال جديدة، كل المحتال الذي يدين لك وصالح. أقفاص راتل، تفعل ما عليك القيام به. |
Anlıyor musun, benim için bişey etmiyorsun. Sen benim defterimdeki bir isimsin. Bana borcu olan biri. | Open Subtitles | أنت شخص لا تعود ليّ، بل إنّك في سجل الرجل الذي يُدينني. |
Ve heyecanını arttırmak için ihtiyacı olan adamlar Lenny'ye iki binlik borcu olan adamlarla aynıydı. | Open Subtitles | والرجال الذين تحتاجهم هي لإشباع اثارتها هم نفسهم الرجال الذين يدينون لليني بمبلغين ضخمين |
Sana borcu olan arkadaşın mı? | Open Subtitles | من هو صديقك الذي يدينك بالمال؟ |
Benim için çalışan adamlardan biri içeride bana borcu olan birini döverken, bir genelevin önünde bekliyordum. | Open Subtitles | في بيت الدعارة، في حين أن الرجل يعمل بالنسبة لي... ... وقد ضرب الرجل الذي مدين لي المال. |
Bize borcu olan adam değil mi o? | Open Subtitles | أليس هذ هو الشخص الذي يديننا بمال؟ |
Bana borcu olan dört aylık kirayı ödemezse. Bir de taşınma masrafları var. | Open Subtitles | إن لم تقم بدفع إيجار الـ4 أشهر التي تدين بها لي إضافة إلى تكاليف الانتقال |
Şey, çok basit. Ana tema, tefeci'ye 15bin $ borcu olan ve ve üç haftadır ortalarda görünmeyen... bir adam hakkında. | Open Subtitles | ـ أخبرها بشأن هذا ـ الأمر ببساطة، هذا الرجل مُدين لدائن بـ 15 ألف دولار. |
Sana borcu olan bir adama mı? Onu öldürmekle parayı alamazsın. | Open Subtitles | الرجل الذي يدين لك بالمال، قتله لن يُعيد لك أموالك. |
Bize iyilik borcu olan doktor arkadaşımızı ara. | Open Subtitles | أتّصل بصديقنا الطبيب الذي يدين لنا بخدمة |
Bir sigara içecektim ve bana borcu olan adam gelmezse herifin evine gidip belki karısını sikip belki de amigo kızını öldürecektim. | Open Subtitles | كنت سأقوم بتدخين سيجارة واحدة، وإذا كان الرجل الذي يدين لي المال لم يظهر، كنت سأذهب إلى منزله، |
bana bir kaç bin borcu olan birisi var | Open Subtitles | بينما يستطيع الرجل الذي يدين لي بالمال أن يؤمن لي دفعة |
Hmm. Bobby'ye söyle arabamın anahtarlarına ve bana borcu olan paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أخبري "بوبي" أني أريد مفاتيحي والمال الذي يدين به لي |
Anlıyor musun, benim için bişey etmiyorsun. Sen benim defterimdeki bir isimsin. Bana borcu olan biri. | Open Subtitles | أنت شخص لا تعود ليّ، بل إنّك في سجل الرجل الذي يُدينني. |
Bana borcu olan bir tamirci var ona baktırırım. | Open Subtitles | أعرف ميكانيكي الذي يُدينني بمعروف... لذا سوف أدعه يتفحصها... |
İlk kural: sana borcu olan insanları öldürme. | Open Subtitles | القاعدة الأولى، أن لا تقتل الذين يدينون لكَ بالمال |
"Trole borcu olan ama artık borçtan kurtulan..." | Open Subtitles | و الذي كان الان ملكهما و أقاما حفل زفافهما الان أصبح كل الملوك الذين يدينون للغول |
Ne kadarının sahibi olacağın ise tamamen sana bağlı. Diyorum ki, şu Palmer'in sana borcu olan 300binin... bir kısmını ya da hepsini yatırabilirsin. | Open Subtitles | مقدار المال الذي تدفعه، ما أقوله، هو يُمكنك إستثمار جزء من الـ 300 ألف دولار التي (تشيلي) يدينك بها، |
Ne kadarının sahibi olacağın ise tamamen sana bağlı. Diyorum ki, şu Palmer'in sana borcu olan 300binin... bir kısmını ya da hepsini yatırabilirsin. | Open Subtitles | مقدار المال الذي تدفعه، ما أقوله، هو يُمكنك إستثمار جزء من الـ 300 ألف دولار التي (تشيلي) يدينك بها، |
Bana iyilik borcu olan bir arkadaşıma ait. | Open Subtitles | إنها تعود لصديق لي مدين لي بصنيع. |
Bana altı aylık kira borcu olan bir kuskus lokantası var. | Open Subtitles | ثمة مالك مطعم (كوسكوس) .مدين لي بإيجار ستة أشهر |
Bize borcu olan birileri var mı? | Open Subtitles | من فضلك ، هل يديننا أحد بمال ؟ |
Tıpkı sağlık ve eğitim gibi adalete erişim de hükümetin halkına borcu olan şeylerden biri olmalı. Ne zengin ne de fakir ülkelerde bu duruma yakınız. | TED | تمامًا مثل الصحة أو التعليم، الحصول على العدالة يجب أن يكون من الأشياء التي تدين بها الحكومات لشعوبها، ونحن لسنا قريبين من ذلك، سواء أكنا فى بلاد غنية أو فقيرة. |
Şey, çok basit. Ana tema, tefeci'ye 15bin $ borcu olan ve ve üç haftadır ortalarda görünmeyen... bir adam hakkında. | Open Subtitles | ـ أخبرها بشأن هذا ـ الأمر ببساطة، هذا الرجل مُدين لدائن بـ 15 ألف دولار. |