Bourbon Caddesi'nde tuhaf ve harika sırlarla dolu bir akşam | Open Subtitles | بعض الأسرار الغريبة والرائعة عن شارع بوربون في هذا المساء |
Bobby, tebrikler. Sen Bourbon Bowl'un en iyi oyuncusu secildin. | Open Subtitles | مبروك يا بوبي, أنت ال ام في بي لسهل بوربون |
Sakıncası yoksa ben de burada Bayan Beatrix Bourbon'a bir şey söylemek isitiyordum. | Open Subtitles | أعتقد اني لدي ما أقوله للأنسة بيتركس بوربون إن ام يكن لديها ماتع |
Sunset Bulvarı'ndaki ünlü Bourbon Salonu'na hoş geldiniz: | Open Subtitles | مرحبا بكم في حانة "بيربن " حيث سترون الأشهر |
- Şehir kulübüne gidip iyi bir Bourbon içerdim. | Open Subtitles | -كنت سأكون فى النادى الريفى أشرب البوربون الجمركى |
Valois Hanedanlığına karşı Bourbon Hanedanlığı, kardeş kardeşe karşı... | Open Subtitles | بيت فالوا ضد بيت بوربن اخوان ضد الاخوان.. |
Sanirim kaybolduk. Bourbon Bowla gidiyoruz biz. | Open Subtitles | لابذ اننا ضائعون قليلاً, نحن نحاول الوصول الى سهل بوربون |
ABC Bourbon Bowl'a hos geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم بالتغطية الإخبارية في مباريات بوربون |
Bir şişe Bourbon, size o akşam vermeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | زجاجة بوربون, أعتقد أنه كان يجب علي أن أعطيك اياها سابقاً |
Yılın bu zamanı, Mardi Gras'tan Bourbon Sokağı boyunca oda bulmaya çalışmaya benzer. | Open Subtitles | في هذا الوقت من العام، وكأنها محاولة الحصول على غرفة في شارع بوربون أثناء الكرنفال |
Yerel fabrikatörlerden Bill Bourbon dün gece ölü olarak bulundu ve sizler buraya kendisinin ahirete olan son yolculuğunda taziyelerinizi iletmek için toplandınız. | Open Subtitles | الشريف المحلي بل بوربون قتل الليلة الفائته وكلكم الليلة قد تجمعتم لتناول وجبة لتحتفلوا بوفاته |
...ya da diğer adıyla Beatrix Bourbon orta derecede şüphelendiğim kişi. | Open Subtitles | أو بيتركس بوربون الشخص الذي أشتبه به أكثر |
Böylece katilin yaşlı Beatrix Bourbon olduğunu anlamış oldunuz. | Open Subtitles | حسنا, الآن سنكتشف أن بيتركس بوربون هي القاتلة |
Devrimi takip eden yıllarda Bourbon Sarayı'ndan, Fransa'nın gittikçe genişleyen sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapabilecek büyüklükte bir müzeye dönüştü. | Open Subtitles | في السنوات التي تلت الثورة من قصر بوربون إلي متحف كبير بما يكفي ليضم مجموعة فرنسا الفنية والتي كان نموها في تسارع |
Anlaşılan Bourbon Sokağı'ndaki kıllı boncuk askısı olayını unutmuşsun. | Open Subtitles | من الواضح أنك نسيت حادثة ظهور شعر عانته في سانت بوربون |
Tanrım. Bourbon Salonu'nda kaydedilmiş on albümüm var. | Open Subtitles | يا الهي حانة "بيربن " , لدي حوالي 10 البومات غنائية تم غناءها وتسجيلها هنا |
Aman Tanrım. Arsenal, Bourbon'da Canlı Konser. | Open Subtitles | "يا الهي اسطوانة حفل "أرسينال " الذي أقيم في "بيربن |
Bilmiyorum. Bourbon için onu uyarmıştım. | Open Subtitles | انا حذرته من هذا البوربون المسكر بشده |
Bourbon'ın kokusunu alsaydınız benimle sevişirken, yardım edebilirdi. | Open Subtitles | لو فاحت منكِ رائحة الـ"بوربن" أثناء المضاجعة سيكون جيداً |
Ama hala buradayız, bir çift Bourbon kralı olmamıza sadece birkaç satranç hamlesi kaldı. | Open Subtitles | وها نحن الان أداتين من لعبة شطرنج لربما يتم ازالتهم على انهم من البوربن |
Bourbon içtiğimde niyeyse ağzımla süper müzik yapıyorum. | Open Subtitles | " فعندما أحتسي الـ "بيربين أصبح أجيد الـ " بيت بوكسينغ " بشكل ٍ غريب |
Arkadaşın Bourbon Street'deydi. | Open Subtitles | لقد رأى رفيقك في شارع بورتون لست متأكدة |
Yılan terbiyecisi Bourbon, bu tuzağı kurmuş. Isırılırsanız onun gibi felç olursunuz. | Open Subtitles | (باربون) حاوِ الأفاعي نصب ذلك الفخِّ، فإذا قُرصتم سينتهي بكما المطاف مثله. |
Tek Bourbon olabilir, ya da pahalı, daha kaliteli bir şey. | Open Subtitles | جرعة من الـ (بربون) , ربما شيئاً ثميناً , شيئاً راقياً |