ويكيبيديا

    "boynunda bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • علي رقبتك
        
    • في عنقه
        
    • في رقبتك
        
    • على عنقه
        
    • حول رقبته
        
    • إليكِ منذ
        
    • حول عنقه
        
    • حول عنقها من
        
    Şişko boynunda bir parça erişte var. Open Subtitles هناك بعض الشعرية علي رقبتك
    Şişko boynunda bir parça erişte var. Open Subtitles هناك بعض الشعرية علي رقبتك
    Peki, hastalarımdan birinin çocuğunun boynunda bir şişlik var. Open Subtitles حسناً, ابن إحدى مريضاتي لديه كتلة في عنقه
    Üç haftadır boynunda bir kurşunla yaşıyorsun. Open Subtitles والا كيف لك ان تعيش ثلاثة اسابيع برصاصة في رقبتك
    Eğer hayatta kalırsa, suç işlediğine dair ömrünün sonuna dek boynunda bir iz kalacak. Open Subtitles مائة ضربه. اذا نجى سوف تظهر علامه على عنقه كعلامة دائمه على الجزيره اللتي ارتكبها
    boynunda bir iple dolaşıyor ve bunu bilmiyordu. Open Subtitles لقد كان يسير كمن يربط حول رقبته حبل ولا يدري
    Sadece boynunda bir silah vardı. Open Subtitles لقد كان يصوب سلاحاً إليكِ منذ لحظات
    Uzun boylu, siyah bir adam. boynunda bir yara izi var, oldu mu? Open Subtitles إنه رجل أسود طويل ولديه ندبة حول عنقه ،حسنا؟
    Elbette oyle, boynunda bir zincire erkek yuzugu asili. Eski kocasinin belli ki. Open Subtitles تملك خاتم زواج رجالي في قلادة حول عنقها من الأرجح زوجها الأخير
    Ve bu arada boynunda bir şey var. Open Subtitles بالمناسبة هناك شئ علي رقبتك.
    Babanın boynunda bir tüp var ve nefes almasına yardımcı oluyor. Open Subtitles اباك لديه انبوبه في عنقه والتي تساعده على التنفس
    boynunda bir şey var. Open Subtitles هنالك شيء في عنقه
    boynunda bir damar vardı ve aynen şöyleydi. Open Subtitles كان هناك وريد في رقبتك مثل
    Çenesinde bir et beni ve boynunda bir doğum izi var. Open Subtitles لديه شامة على خده ولديه وحمة على عنقه.
    boynunda bir morluk var. Open Subtitles لديه كدمة قوية على عنقه
    Büyükelçi Wilson, boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: Open Subtitles وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين
    Büyükelçi Wilson, boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: Open Subtitles وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين
    Ne? Sadece boynunda bir silah vardı. Open Subtitles لقد كان يصوب سلاحاً إليكِ منذ لحظات
    Cyrus'u geri getirmek için bir tanesini kullanırsam, bir ağaca boynunda bir iple asılmış hâlde gelebilir. Open Subtitles إن استخدمت واحدة لإعادة (سايرس)، قد يصل معلّقاً على شجرة و حبل المشنقة حول عنقه
    Elbette öyle, boynunda bir zincire erkek yüzüğü asılı. Eski kocasının belli ki. Open Subtitles تملك خاتم زواج رجالي في قلادة حول عنقها من الأرجح زوجها الأخير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد