Şişko boynunda bir parça erişte var. | Open Subtitles | هناك بعض الشعرية علي رقبتك |
Şişko boynunda bir parça erişte var. | Open Subtitles | هناك بعض الشعرية علي رقبتك |
Peki, hastalarımdan birinin çocuğunun boynunda bir şişlik var. | Open Subtitles | حسناً, ابن إحدى مريضاتي لديه كتلة في عنقه |
Üç haftadır boynunda bir kurşunla yaşıyorsun. | Open Subtitles | والا كيف لك ان تعيش ثلاثة اسابيع برصاصة في رقبتك |
Eğer hayatta kalırsa, suç işlediğine dair ömrünün sonuna dek boynunda bir iz kalacak. | Open Subtitles | مائة ضربه. اذا نجى سوف تظهر علامه على عنقه كعلامة دائمه على الجزيره اللتي ارتكبها |
boynunda bir iple dolaşıyor ve bunu bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يسير كمن يربط حول رقبته حبل ولا يدري |
Sadece boynunda bir silah vardı. | Open Subtitles | لقد كان يصوب سلاحاً إليكِ منذ لحظات |
Uzun boylu, siyah bir adam. boynunda bir yara izi var, oldu mu? | Open Subtitles | إنه رجل أسود طويل ولديه ندبة حول عنقه ،حسنا؟ |
Elbette oyle, boynunda bir zincire erkek yuzugu asili. Eski kocasinin belli ki. | Open Subtitles | تملك خاتم زواج رجالي في قلادة حول عنقها من الأرجح زوجها الأخير |
Ve bu arada boynunda bir şey var. | Open Subtitles | بالمناسبة هناك شئ علي رقبتك. |
Babanın boynunda bir tüp var ve nefes almasına yardımcı oluyor. | Open Subtitles | اباك لديه انبوبه في عنقه والتي تساعده على التنفس |
boynunda bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء في عنقه |
boynunda bir damar vardı ve aynen şöyleydi. | Open Subtitles | كان هناك وريد في رقبتك مثل |
Çenesinde bir et beni ve boynunda bir doğum izi var. | Open Subtitles | لديه شامة على خده ولديه وحمة على عنقه. |
boynunda bir morluk var. | Open Subtitles | لديه كدمة قوية على عنقه |
Büyükelçi Wilson, boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: | Open Subtitles | وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين |
Büyükelçi Wilson, boynunda bir ilmek ile basın toplantısı düzenledi ve basın açıklamasında şunları söyledi: | Open Subtitles | وحضر السفير لمؤتمر صحفي وهو يضع حبلاً حول رقبته وقال للصحفيين |
Ne? Sadece boynunda bir silah vardı. | Open Subtitles | لقد كان يصوب سلاحاً إليكِ منذ لحظات |
Cyrus'u geri getirmek için bir tanesini kullanırsam, bir ağaca boynunda bir iple asılmış hâlde gelebilir. | Open Subtitles | إن استخدمت واحدة لإعادة (سايرس)، قد يصل معلّقاً على شجرة و حبل المشنقة حول عنقه |
Elbette öyle, boynunda bir zincire erkek yüzüğü asılı. Eski kocasının belli ki. | Open Subtitles | تملك خاتم زواج رجالي في قلادة حول عنقها من الأرجح زوجها الأخير |