Şaşırtıcı derecede ince; dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla çap olarak kıyaslandığında bir elma kabuğundan çok daha incedir. | TED | إنه بشكل مبهر رقيق، مقارنةً مع حجم الأرض والكون الذي يحيطنا، انها أرق بكثير من جلد تفاحة مقارنةً مع قطر الأرض. |
Ama bu parçacık boyutu... bizim şirkette yaptıklarımızdan çok daha öte. | Open Subtitles | لكن حجم الجسيمات متطور للغاية عن أي شيء نفعله في شركتنا |
Dosya boyutu neredeyse yarısı kadar ve arama hızına bak. | Open Subtitles | حجم الملف مثل , نصف وأنظر مدى سرعة هذا البحث |
İş gücünün asıl boyutu, rakamların gösterdiğinden bir milyon daha az. | Open Subtitles | الحجم الحقيقي للقوى العاملة هو بالفعل مليون أقل من الأرقام تظهر. |
3 boyutlu bir dünyada yaşıyoruz, üçüncü boyutu tabi ki kullanabiliriz. | TED | نحن نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد، فلما لا نستخدم البعد الثالث. |
3 Boyutlu Film Festivaline gittim. Ama üçüncü boyutu göremedim. | Open Subtitles | والداي أخذاني إلى مهرجان سينمائي ثلاثي الأبعاد |
Bu bir Grönland buzdağının ortalama boyutu. | TED | هذه كتلة جليدية متحركة بحجم متوسط في غرينلاند. |
Ama bu parçacık boyutu bizim şirkette yaptıklarımızdan çok daha öte. | Open Subtitles | لكن حجم الجسيمات متطور للغاية عن أي شيء نفعله في شركتنا |
Dünya ile yaklaşık aynı boyutu ve sıcaklığı dört yüz dereceyi aşan yoğun atmosferiyle, sıvı su için çok sıcak. | Open Subtitles | بنفس حجم الأرض تقريبا و غلافه الجوي الكثيف يشهدُ درجات حرارة تتجاوز ال 400 درجة مئوية حار جداً على الماء. |
Gelişmiş yazılımları paylaşmak, dosyaların boyutu yüzünden daima zor olmuştur. | Open Subtitles | تقاسم البرمجيات في التنمية كانت دائما صعبة بسبب حجم الملفات |
İnşa etme konusunda mimarlar için ve toplum için meydan okumanın boyutu bu insanları ev sahibi yapacak bir çözümün bulunmasıdır. | TED | حجم التحدي للمهندسين المعماريين وللمجتمع مع البناء هو إيجاد حلاً لإيواء هؤلاء الناس. |
Hiçbiri dikkatimden kaçmıyor, dahası sonar açısından bakınca, odanın boyutu, eğrimleri ve sahnenin çevresindeki seyirciler, odanın yüksekliği. Hepsinin farkındayım. | TED | لا شيء منها يفلت من انتباهي، وبعد ذلك من منظور تقنية السونار، حجم القاعة، التفاف الحضور حول المنصة، إنه ارتفاع القاعة. |
Buna Reynolds sayısı diyoruz ve yüzücünün boyutu, hızı, sıvının yoğunluğu, yapışkanlığı ya da viskositesi gibi basit özelliklere dayanıyor. | TED | يدعى رقم رينولدز و يعتمد على خصائص بسيطة مثل حجم السبَّاح، و سرعته، وكثافة السائل، و لزوجة السائل. |
Beyin-beden boyutu oranına göre, bu durum beklenenin çok ötesindedir. | TED | هذا أكثر بكثير مما هو متوقع بالنسبة لأحجام أدمغتها والتي تختلف باختلاف حجم الجسم. |
Sistemin mühendisliği konusu iyice ciddiye bindi. Bize göre o kütlenin boyutu bir daha tekrar kullanmayacağımız | TED | لقد توصلوا إلى نتائج خطيرة جدا حول هندسة هذه. الحجم لهذه الكتلة، أنتم تعلمون، بالنسبة لنا هي تقنية كبيرة جداً، |
Ve eğer bu kadar çok bardağı üst üste koyabilseydiniz, boyutu bu kadar olurdu. | TED | وإذا أستطعت تكديس هذا العدد من الأكواب في الواقع ، هذا هو الحجم الذي سيكون عليه. |
Fakat tuvalin muazzam boyutunun bu hissin etkisini yok etmesini beklerken boyutu sadece sergilenen neredeyse gerçek boyutlu vahşeti vurguluyor. | TED | وبينما تتوقع أن حجم اللوحة الهائل سيلغي هذا الشعور، فإن نطاقها يُبرز فقط الحجم المقارب للطبيعي للأعمال الوحشية |
Adalet boyutu nedeniyle çevrecilerin yüzleri değişti. | TED | في الواقع، وجه البيئة قد تغيرت، بسبب البعد العدالة. |
Zamandan bahsederken, dördüncü boyutu kastediyorum. | Open Subtitles | انا عندما اتحدث عن الوقت اننى اشير إلى البعد الرابع |
Bu ek boyutları, ek yedi boyutu buruşturmaya başlarsak bunu yapmanın ne kadar çok yolu olduğunu anlayabiliriz. | Open Subtitles | نبدأ بلف هذه الأبعاد الإضافية وهذه الأبعاد السبعة الأخرى وهناك طرق عديدة للقيام بهذه العملية |
Şarbonun biyolojik takibi için kullanılır çünkü zerrecik boyutu ve ve havaya dağılma özellikleri hemen hemen aynıdır. | Open Subtitles | تستخدم كمقتفٍ إحيائيّ للجمرة الخبيثة لأنّها بحجم الجزيئات وخصائصها التبديديّة متطابقة عمليّاً |
Bu ölçekli bir modeli değil gerçek boyutu. | TED | هذا ليس بنموذج مصغر هذا هو حجمه الحقيقي |
Aynen karıncanın trafik lambasının kablosunun etrafındaki dairesel boyutu keşfettiği gibi, | Open Subtitles | تستطيع أن تستكشف بها البُعد الدائرى المُلتف حول سلك إشارة المرور, فى نظرية النملة |
Şifrelerin boyutu çalınmış veri setinde ne kadar sık görüldüğüyle doğru orantılı. | TED | وحجم كلمات المرور متناسب مع تكرار ظهورها في مجموعة البيانات المسروقة |
"Gücünüzün özelliklerini, boyutu, gerilme direnci, vat, volt ve basınç birimi açısından tanımlayın." | Open Subtitles | -صِفْ عوامل قُوّتك بمُصطلحات المدى" ، مُتوسّط القوة، وحدات الواتّ، الفولت، باوند لكلّ بوصة مُربّعة". |