ويكيبيديا

    "brüksel'de" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في بروكسل
        
    • فى بروكسل
        
    Brüksel'de çaresizce tekrar tekrar ortak çözümler bulmaya çalışırken hiç kimsenin, hem de hiç birimizin daha önce böyle bir krizle uğraşmadığını farkettim. TED في بروكسل عندما حاولنا بشدة مراراً وتكراراً أن نوجد حلولاً مشتركة أدركت أن لا أحد منا قد تعامل من قبل مع أزمة مماثلة
    Pazar akşamı, Nisan 2010'da, Brüksel'de. TED مساء الاحد في بروكسل شهر أبريل من العام 2010
    12 yaşında falandım herhalde babam beni bir uzay sergisine götürdüğünde, buraya yakın, Brüksel'de. TED لابد أنني كنت في الثانية عشر حين اصطحبني والدي إلى معرض عن الفضاء، ليس ببعيد عن هنا، بل في بروكسل.
    Brüksel'de onu gören birinden duydum sırt ağrıları varmış ve çok yorgunmuş. Open Subtitles أحدهم رأها في بروكسل قال بأنها كانت تشكو من ألم ظهرها وكانت متعبة جدًا
    Brüksel'de yaşıyor. Belçika'da. Open Subtitles انها تعيش فى بروكسل انها فى بلجيكا كما تعلم
    Brüksel'de Macar naibesi Mary'le oturuyor. Open Subtitles حاليا تعيش في بروكسل مع الريجنت ماري من المجر.
    Bu şirketin Brüksel'de aynı emlâkçıda kayıtlı başka bir adresi daha var. Open Subtitles وهذه الشـركة لديها مبان مسـتأجرة كثيرة باسمها هنا في بروكسل
    Bu şirketin burada Brüksel'de aynı emlâkçıdan kayıtlı başka bir yerel adresi daha var. Open Subtitles وهذه الشـركة لديها مبان مسـتأجرة كثيرة باسمها هنا في بروكسل
    Brüksel'de terörist hücrelerine üç farklı daire kiralamış. Open Subtitles استأجر ثلاثة مختلفة الشقق النقدية الوحيد لخلايا ارهابية في بروكسل.
    Ama karım gerçekten çok zekidir. Brüksel'de biriyle birlikte miydin? Open Subtitles لكن زوجتي رائعة جداً هل كنت مع احد في بروكسل ؟
    Şimdi dul, Brüksel'de yaşıyormuş. Open Subtitles إنها أرملة الآن تعيش في بروكسل
    Bombalarla ilgilendiğini düşünüyordum. - Brüksel'de oyuncak yapıyorum. Open Subtitles اعتقد انك قاتل لا, اصنع اللعب في بروكسل
    - Ben senin bomba yaptığını sanıyordum. - Oyuncak. Brüksel'de. Open Subtitles اعتقد انك قاتل لا, اصنع اللعب في بروكسل
    "Brüksel'de çığlığınızı kimse duyamaz." Open Subtitles في بروكسل لا أحد يسمعك وان صارخت
    Brüksel'de buluşalım dedi. Open Subtitles لقد اخبرني بأن اقابله في بروكسل
    NATO'ya varmadan önce kısaca bir yere uğramak istiyorum Brüksel'de. Open Subtitles أودُّ أن ألتف قليلاً في (بروكسل) قبل الذهاب لحلف الناتو
    Brüksel'de ne dil konuşuyorlarsa işte amına koyayım. Open Subtitles أو مهما كان يتحدثونه في بروكسل
    Tavuskuşu Evi, Brüksel'de. Open Subtitles بيت الدراج الطائر في بروكسل
    O ve Harris beni Brüksel'de bulup, geri getirdiler. Open Subtitles هو و (هاريس) وجداني في "بروكسل" لقد أعاداني
    Ekip Rotterdam'da. Çanta Brüksel'de. Open Subtitles الفريق فى "روتردام والحقائب فى "بروكسل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد