Her zaman konserlere, markete, ya da brunch'a gidebilecek birisi vardı. | Open Subtitles | كان عندى أحداً للحفلات معه أو السوق أو وجبة الظهيرة |
Pekala, sanırım-- brunch'a yalnız gitmeyi deneyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أنت يمكن أن . . حسناً يمكن أن تحاول أن تتناول وجبة الظهيرة بمفردك |
Öğle yemeği kızsal değil. brunch'ı kızsal yapan ne? | Open Subtitles | الغداء ليس إنوثى لماذا وجبة الظهيرة إنوثية؟ |
brunch için mi? Haklısın. | Open Subtitles | لوجبة الظهيرة ؟ |
brunch'a mı? | Open Subtitles | لوجبة الظهيرة ؟ |
Bu brunch'ın amacı Mel'i daha yakından tanımak. | Open Subtitles | الغرض الكامل هذا الفطور المتأخّرِ أَنْ يُصبحَ لمعْرِفة مراهنِ ميل، |
Herkesin seni tanıyabilmesi için bir brunch düzenlemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقيم حفل طعام كي يعرفك الجميع |
Tanrım, brunch'ı özledim! | Open Subtitles | يا إلهى , أنا أفتقد وجبة الظهيرة |
Ooh, Popover Pantry. O yer harikadır. Yarın brunch'a gidelim mi? | Open Subtitles | باباوفر بانترى) هذا المكان رائع) هل نذهب لتناول وجبة الظهيرة غداً ؟ |
Çünkü brunch biraz... | Open Subtitles | . . لأن وجبة الظهيرة نوعاً ما |
Buna alışsan iyi olur, brunch. | Open Subtitles | تعودوا على ذلك, وجبة الظهيرة |
Tanrım, brunch'ı çok seviyorum. | Open Subtitles | يا إلهى, أحب وجبة الظهيرة |
Kahretsin, brunch! | Open Subtitles | اللعنة عليكِ يا وجبة الظهيرة |
Bu brunch'ı Mel'ı tanımak için düzenlediğimizi hatırlatayım. | Open Subtitles | الآن، الآن، قَدْ أُذكّرُك بأنّنا سَيكونُ عِنْدَنا هذا الفطور المتأخّرِ الصَغيرِ لكي يَتعرّفَ مَع ميل. |
Muhteşem bir brunch'tı. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، ذلك كَانَ كمية كبيرة من الفطور المتأخّرِ |
Chuck'ın babası, Bart Bass vakfı için yılda birkez gerçekleştrilen brunch'a ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | (بارت باس) والد (تشاك) ينظم حفل طعام سنوي لمؤسسته |
Chuck'ın babasının vakıf için düzenlediği brunch'ı bugün "Palas" ta olacak. | Open Subtitles | حفل طعام والد (تشاك) للمؤسسة اليوم بـ"بالاس" |