ويكيبيديا

    "bu ülkedeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في هذا البلد
        
    • في هذه البلاد
        
    • بهذه البلاد
        
    • في هذه البلد
        
    • فى هذه البلدة
        
    • في البلاد
        
    • في الهند
        
    • فى هذا البلد
        
    • بهذا البلد
        
    • في هذه الدولة
        
    • هذه الأمة
        
    • هذه الدوله
        
    • هذه البلاد لن
        
    • هذه البلادِ
        
    • فى هذه البلاد
        
    Hatta Y kuşağı Bu ülkedeki en geniş ve en kapsamlı yetişkin popülasyonu. TED في الحقيقة، يعد جيل الألفية أكبر السكان البالغين وأكثرهم تنوعًا في هذا البلد.
    Bu ülkedeki hiç kimse kanundan güçlü olmamalı. Düzen böyle sağlanır. Open Subtitles يجب ألاّ يكون أي مدني أقوى من القانون في هذا البلد
    Sanırım Bu ülkedeki her türlü özel grubu kızdırmanın bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles أعتقد بأنكِ أستطعتي أن تجدي طريقة لإهانة جميع المنظمات في هذا البلد
    Sayın Vali, Bu ülkedeki ölüm cezasının işe yaramadığını neden herkes kabul etmiyor? Open Subtitles أليس بالإمكان أن نعترف بأنّ نظام حكم الإعدام في هذه البلاد لن نعمل؟
    Bana öyle geliyor ki Bu ülkedeki hiçkimse bilmiyordu. Open Subtitles جل ما يمكنني ملاحظته، أنه لا أحد بهذه البلاد كان يعلم
    Mall, Bu ülkedeki muhalefet için en büyük yurttaş sahnesidir. TED المول هو أعظم ساحة مدنيّة في هذا البلد للمعارضة.
    İnanıyorum ki, hepimiz Bu ülkedeki sağlık hizmeti adına bir hayale sahibiz. TED وأعتقد أن لدينا جميعا رؤية للرعاية الصحية في هذا البلد.
    Bu ülkedeki antibiyotik ilaçların yarısının insanlara degil, hayvanlara verilmesi gibi. TED إن نصف المضادات الحيوية في هذا البلد تُجرّب على الحيوانات لا على البشر
    Tüm bu insanlar 20-30 yaş arasındalar ve Bu ülkedeki bilimsel keşiflerin arkasındaki esas gücü oluşturuyorlar. TED كل هؤلاء الاشخاص تتراوح أعمارهم بين العشرون و الثلاثون وهم المحرك الذي يقود الاكتشافات العلميه في هذا البلد
    Büyük markalar Bu ülkedeki en önemli, en güçlü isimlerden bazıları. Süpermarketler de öyle. TED الماركات الكبيرة هي جزء من القوى المهمة، صلاحيات كبيرة في هذا البلد. وكذلك محلات السوبر ماركت.
    Şu an yapamayız. Öncelikle kalp yetmezliği Bu ülkedeki hastaneye yatış sebeplerinin en başında geliyor, taburculuğu takiben yeniden yatış sebeplerinin de. TED حسنا، اننا لا نستطيع. أولا وقبل كل شىء، تمثل النوبات القلبية، السبب الأول في دخول المستشفى والعودة اليه مجددا في هذا البلد.
    Dünyada bunlardan yüzlerce var, ama Bu ülkedeki en büyükleri James Van Praagh. TED هناك المئات منهم في كل أنحاء الأرض، ولكن في هذا البلد جيمس فان برااف كبير جدا.
    Bu ülkedeki silah şiddetiyle ilgili bir şeyler yapmamız gerekiyor. Open Subtitles علينا اتخاذ التدابير في هذه البلاد للحد من العنف المسلح
    Bu ülkedeki bütün radikallerin kayıt altına alınmasını istiyorum. Open Subtitles انصتِ لي، أريد جمع معلومات بحقّ كل شخص متطرّف بهذه البلاد.
    Bu ülkedeki birçok siyahi insan, bir köle sahibinin soyadıyla etrafta dolanıyor. TED معظم الناس السود في هذه البلد يتجولون وهم يحملون أسم سيدهم الأخير.
    Bu ülkedeki her asker günde iki kez radyosuna yapışıyor. Open Subtitles كل عسكرى فى هذه البلدة يلتصقون لإذاعته مرتين يوميا
    Bulguyu yayınladılar ve bu, ülkedeki kilinik faaliyetlerde bir devrim oldu. TED قاموا بنشر البيانات، وبالفعل تحولت إلى تطبيق إكلينيكي في البلاد.
    Ben Bu ülkedeki prosedürü bilmem. Open Subtitles أنا لا أعلم كيف تسير الأمور هنا في الهند
    Bu ülkedeki büyük çoğunluk onunla aynı fikirde değil. Open Subtitles إن الغالبية فى هذا البلد لا يبادلونه الرؤية عيناً بعين
    Çünkü Bu ülkedeki herkes 20 yıldır korku altında yaşıyor. Open Subtitles لأنها هي و كل شخص بهذا البلد, كانوا يعيشون في خوف منذ 20 عاماً
    Şimdi, eğer Başkan Obama bir sonraki Matematik Çar'ı olmamı teklif etseydi, Bu ülkedeki matematik eğitimini büyük ölçüde geliştirecek bir önerim olacaktı. TED الآن، لو أن الرئيس أوباما دعاني لأكون القيصر القادم للرياضيات حينها سيكون لدي إقتراح أعتقد أنه سيحسن كثيرا تعليم الرياضيات في هذه الدولة
    Üç milyona yakın çocuk vatandaşımızın ebeveynlerini barındırıyoruz, Bu ülkedeki en büyük akıl sağlığı hizmeti veren yeni bir akıl hastanesi haline geldik. TED لدينا آباء أكثر من ثلاثة ملايين من أطفال مجتمعنا وأصبحنا الملجأ الجديد، أكبر مزود للصحة النفسية في هذه الأمة.
    Bu yüzden kendinize sorun, Bu ülkedeki herkes, kendisine tek bir soru sorsun, sadece bir soru-- Open Subtitles لذا يجب عليك أن تسأل نفسك .وكل مواطن فى هذه الدوله انا يسأل نفسه سولاً واحداً ...سؤلاً واحداً فقط
    Mike, Bu ülkedeki Yahudiler'in çoğu domuza karşı değil. Open Subtitles مايك، أكثر اليهود في هذه البلادِ تأكل لحمِ الخنزير.
    Çünkü ben duygusalım, tıpkı Bu ülkedeki birçok insan gibi. Open Subtitles لاننى عاطفى وقليل من الناس فى هذه البلاد عاطفيين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد