ويكيبيديا

    "bu şeyler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هذه الاشياء
        
    • هذه الأشياء
        
    • تلك الاشياء
        
    • هذه الأمور
        
    • هذه الأشياءِ
        
    • تلك الأشياء
        
    • هذهِ الأشياء
        
    • الأشياء التي
        
    • تلك المخلوقات
        
    • هذه المخلوقات
        
    • هذا الأشياء
        
    • يُمكن لتلك الأشياء أن
        
    • وهذه الأمور
        
    • هذه أشياء
        
    • هي تلك العلامات على
        
    Bu şeyler hakkında konuşmak için ayağa kalktığımda yalnız değilim artık. TED لم أعد وحيداً ابداً ، عندما أتكلم عن هذه الاشياء .
    Tamam, şimdi, neden Bu şeyler kesik çimen gibi kokar, değil mi? TED حسنا، الآن. لماذا هذه الاشياء لها رائحة قطعة العشب، صحيح؟
    Ve bütün Bu şeyler bana, heyecan, keyif ve merak veriyor. TED وكل هذه الأشياء بالنسبة لي تعطي نوعا من البهجة والإثارة والدهشة.
    Ve Bu şeyler ağırlık merkezinde kalmazlar, ama zamanla, oraya doğru çekilirler. TED ولكن هذه الأشياء لا تبقى في مركز الجذب، بل تنجذب لهذا المركز.
    Bence hepimiz yaşadığımız çok gelişmiş şehirler, reklam panoları, reklamlar ve kocaman araba parkları yüzünden duyarsızlaştık ve artık Bu şeyler yüzünden şikâyet bile etmiyoruz. TED أعتقد أننا أصبحنا جميعاً غير مبالين بسبب المدن المتطورة التي نعيش فيها، واللوحات الإعلانية والإعلانات، ومواقف السيارات العملاقة، ولا نشكو حتى من تلك الاشياء أبداً.
    Fakat Bu şeyler bir süre sonra yok olur, yanlışlıklar temizlenebilir. TED ولكن هذه الأمور تتلاشى بعد فترة. يمكن للحالات الشاذة أن تُمحى.
    Biliyor musun, Bu şeyler hakkında, sinir krizi geçirmeden konuşabilmenin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum? Open Subtitles أظنه من الحسن ان نقدر على التحدث في هذه الاشياء دون ان ننهار ,أتدري؟ بالاضافه
    Chryse'ye dönsek bile Bu şeyler gelmeye devam edecek. Open Subtitles حتي اذا عدنا لكرايس، هذه الاشياء ستستمر في المجىء
    Çünkü kan davası yıllarca Ailem olmuştur yığma Bu şeyler . Open Subtitles عائلتي كانت تخزن هذه الاشياء لسنوات بسبب الخلاف
    Bu şeyler senin kontrolün dışında. Kontrol edebileceğin şeyler sadece kendi seçimlerindir. Open Subtitles هذه الاشياء خارجة عن سيطرتك الشيء الوحيد الذي تستطيع التحكم فيه هو اختياراتك
    Benimki nerede? Bu şeyler biraz tuzluya mal oldu. Open Subtitles تشارلي هذه الاشياء كلفتني الكثير من المال
    Sanırım Bu şeyler dönüşümün devam eden birer parçası. Open Subtitles اعتقد ان هذه قطعه من التحويل كل هذه الاشياء ذهبت
    Bu şeyler, beni bazı insanlar gibi rahatsız etmiyor. Seni? Open Subtitles هذه الأشياء لا تزعجني مثلما أزعجت بعض الناس وأنت ؟
    Babam biz kadınların Bu şeyler hakkına fazla bilmediğimizi düşünür. Open Subtitles أبي يفكر أننا نحن النساء لا نكتشفن مثل هذه الأشياء
    Genelde bir dava çözüldüğü zaman, Bu şeyler taşraya gönderilir. Open Subtitles عادةً عندما تُحل هذه القضايا هذه الأشياء تُرّحل لشمال الولاية
    Bir hamburger ve sevdiğin Bu şeyler için de eksi 5.16 dolar. Open Subtitles من أجل الحمص والتبولة و البيرجر. وكل تلك الاشياء التي تحبينها
    Bilmiyorum, ben Bu şeyler hakkında çok şey biliyoruz demek Open Subtitles لا أعرف ، أعني أنك تعرف الكثير عن هذه الأمور
    Görünüşe göre, hayvanların Bu şeyler hakkında, 6. hisleri varmış. Open Subtitles على ما يبدو، حيوانات لَها إحساس سادس حول هذه الأشياءِ.
    Ama yuva dağıldığında, Bu şeyler de kişiler arasında dağıtılmalıdır... Open Subtitles لكن عندما ينقسم هذا الموطن فعلى تلك الأشياء أن توزّع
    Yanlış olduğunu biliyorum, ama Bu şeyler gitmek zorunda. Open Subtitles , أعلم أنّ الأمر قد يكون خاطئاً , لكن هذهِ الأشياء عليها أن ترحل
    Aşık olduğumuz kişiler, işimiz, kurduğumuz arkadaşlıklar kendi kararlarımız gibi gözüken bütün Bu şeyler aslında geçmişte başımıza gelen şeylerin bir ürünüydü. Open Subtitles الحب أو الوظيفة أو الأصدقاء الذين تختارهم و كل ما كان يبدو أنه قرارك حقيقته أنه نتيجة الأشياء التي حدثت في ماضيك
    Ya Bu şeyler New York'u da basarlarsa? Open Subtitles ماذا لو بدأت تلك المخلوقات في الركض في أنحاء نيويورك؟
    Bu şeyler tarafından kontrol ediliyoruz. Ne olduklarını ya da nereden geldiklerini bilmiyorum ama onları durdurmamız gerek. Open Subtitles أقسم لكِ أننا تحت سيطرة هذه المخلوقات ولا أعرف ما هم ، ولا من أين أتوا ، يجب أن نوقفهم
    Bu şeyler, bana uyuşturucunun veremeyeceği kadar çok mutluluk veriyor. Open Subtitles هذا الأشياء أنعشتني أكثر مما فعلَت المخدرات
    Dikkatli olmak lazım, Bu şeyler seni öldürebilir. Open Subtitles عليك الإنتباه لحالك ، يُمكن لتلك الأشياء أن تتسبب في قتلك
    Bu şeyler, öylesine korkulu bir anlaşmazlığa düşmüşler ki, Open Subtitles وهذه الأمور تعتبر مرعبة .. لدرجة اني لاأستطيع
    Bu şeyler, bazılarımızı hayatlarında fedakârlık yapmaya veya kendilerini sevdiklerine adamaya veya sadece bir arkadaşla bağ kurmaya yönlendirebilir. Open Subtitles ‫هذه أشياء يمكنها أن تُعطي شخص ما حافزاً ‫لعيش حياة من التضحيات ‫أو للإرتباط بشخص يحبه
    Bileğimdeki Bu şeyler ne? Open Subtitles ما هي تلك العلامات على معصميك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد