| -Senin inanmana inanıyorum ve Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | ألا تصدقني - أصدق بأنك تصدق هذا - وهذا يكفي بالنسبة لي |
| - Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | وهذا يكفي بالنسبة لي |
| Evet, güveniyorum. Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | نعم حسناً , هذا كافي بالنسبة لي |
| Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | هذا كافي بالنسبة لي |
| Küçük kızım altından kalkabileceğini söylüyor ve Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | لكن إبنتي تقول أنك ستحسن التصرف و هذا يكفيني |
| Her neyse, beni dinlediniz. Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | المهم، أنك إستمعت لي، هذا يكفيني |
| Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | وهذا يكفيني |
| Bizim oğlanı söylerken duydunuz, Bu benim için yeterli tamam mı? | Open Subtitles | إستمع لإبنى, وسيكون هذا جيد بالنسبة لي, حسناً ؟ |
| Dinle, Rebecca'nın eski bir arkadaşısın, Holly senin için çok iyi referans verdi Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | (اسمعي, أنتِصديقةقديمةلـ(ريبيكا, ( . هولي) أوصت عليكِ. هذا يكفيني |
| Tamam Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | حسناً هذا يكفيني |
| Ve Bu benim için yeterli bir neden. | Open Subtitles | و حاليّاً، هذا يكفيني |
| Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | وهذا يكفيني. |
| Bu benim için yeterli. | Open Subtitles | رائع. هذا جيد بالنسبة لي |