Sizi daima sevdim, ancak Bu beyefendi ile bir daha buraya gelmeyin. | Open Subtitles | دائما ما كنت معجباً بك، لكن لا تجلبي هذا السيد مرة أخرى |
Bu beyefendi çocuğu suçluyor. | Open Subtitles | انه ليس متهما سيدى هذا السيد هنا ضد الصبى |
Gidelim anne. Eminim Bu beyefendi söylediklerini harfiyen yapacaktır. | Open Subtitles | لنذهب اماه, أنا موقنة أن هذا السيد سيوفي بما وعد |
Bu beyefendi benim bir arkadaşım ve seninle paylaşmak istediği bir fikri var. | Open Subtitles | هذا الرجل المحترم صديقي و لديه فكرة يريد مشاركتها معك |
Bu beyefendi hepinizden daha iyi fal yazabiliyor. | Open Subtitles | هذا السيّد هُنا يمكنه تأليف جُمل الحظ بشكل أفضل من تأليفكم جميعاً كشخص واحد |
Her şey ayarlandı, Bu beyefendi bizi götürecek. | Open Subtitles | اننا جميعاً مستعدون، وهذا الرجل سوف يصطحبنا |
Bu beyefendi burada uzun zamandır yaşıyormuş, unutamıyormuş. | Open Subtitles | هذا السيد عاش هنا لوقت طويل صعب أن ينسى الموقف |
Tauber. Başçavuş, Bu beyefendi bir hata yapıldığını düşünüyor. | Open Subtitles | المجد للفوهلر,هذا السيد يظن أن هناك خطأ ما |
Bu beyefendi Sör Guy Willard, Sör John'un oğlu. | Open Subtitles | هذا السيد هـو ً جــاي ويــلارد ً إبـن السيــر ً جــون ً |
Bu beyefendi sinyal verdi, bu da sizin kusurlu olduğunuzu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا السيد بالتأكيد قام بالإشارة مما يجعل هذا خطأك |
Bay Parrison, Bu beyefendi tesisten çıkana kadar eşlik edin. | Open Subtitles | سيدة باريسون, ارسلي حارس إلى هنا ليرافق هذا السيد خارج المرفق. |
Bu beyefendi bir dostunu arıyor. Kısa biri. | Open Subtitles | هذا السيد كان يبحث عن صديق، رجل قصير القامة |
Bu beyefendi makaleyi çoktan bitirirdi herhâ lde. | Open Subtitles | ولكن هذا السيد المحترم هنا كان ليكتب المقال منذ مدة طويلة |
O zaman Bu beyefendi beni dövmezse gecenin ilk öpücüğünü veren ben olayım. | Open Subtitles | إذن، بما أن هذا السيد اللطيف سبقني بتقديم الشراب لكِ اسمحي لي بأن أكون أول من يقبلك هذا المساء |
Bayan Tregidden işle ilgili meselelerini bize bıraktığı için umarım Bu beyefendi de öyle yapar. | Open Subtitles | وبما ان السيده تريجيدن لطالما وثقت بنا لننجز أعمالها بدون حضورها لنأمل ان هذا السيد يفعل مثلها |
Bu beyefendi önce bize karşı çıktı. | Open Subtitles | هذا السيد كان يقف وحيداً ضدنا. |
Bu beyefendi genç kızların tenis oynayışını izler. | Open Subtitles | من الذين يكون سلوكهم فوق كلّ الشبهات. هذا الرجل المحترم يراقب الفتيات الصغيرات وهنّ يلعبن التنس. |
Amanın Bu beyefendi ötmeye başladı. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الرجل المحترم يحتضر يالها من بهجة |
Bu beyefendi onun pezevengi. Ayrıca bir polis memuru. | Open Subtitles | هذا السيّد هو قوادها وأيضاً ضابط في حفظ السلام |
Ben Paul, evim yolun aşağısında ve Bu beyefendi de Jules. | Open Subtitles | أه انا بول ، أعيش بذلك الشارع حسن وهذا الرجل هو .. جولز |
Annie, Bu beyefendi bir dedektif. Sana birkaç soru sormak istiyor. | Open Subtitles | آني", هذا الرجل هو تحري" ويريد طرح بعض الأسئلة عليكِ ؟ |
Bu beyefendi ne yapmamızı istiyorsa tamamen onu yapacağız ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سنفعل بالضبط ما يودّ هذا الرّجل أن نفعل وكلّ شيء سيكون على ما يرام |