Bu canavarın yaşamasına izin verdiğin için mi görevi başardığını sanıyorsun? | Open Subtitles | لذا تعتقد بسبب انك تركت هذا الوحش يحيا فلديك المهمه ؟ |
Benim için doğru olmaz ikinizi de bırakıp gitmek Bu canavarın eline o hiç sizin gerçek oğlunuz olmadı. | Open Subtitles | ليس عدلاً أن أذهب وأترككما تحت رحمة هذا الوحش الذي لا يستحق أن يكون إبنكما |
Benim için doğru olmaz ikinizi de bırakıp gitmek Bu canavarın eline o hiç sizin gerçek oğlunuz olmadı. | Open Subtitles | ليس عدلاً أن أذهب وأترككما تحت رحمة هذا الوحش الذى لا يستحق أن يكون ابنكما |
Bu canavarın yaptığını geri çevirmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ، علينا أن نقوم بعكس ما قام به ذلك الوحش |
Gördüğün tek şey, kafasını Bu canavarın omzuna koyan bir kadın! | Open Subtitles | كل ما ترينه، امرأة ...تسند رأسها على كتف ! ذلك الوحش |
Bu canavarın... bir veteriner veya kürkçü... veya iyi eğitimli bir kasap olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كانيحدونيالأمل, أن يكون هذا الوحش طبيباًبيطرياًأو تاجرفراء, أو جزاراً نال قدر غير عادي من التعليم |
Bu canavarın... bir veteriner veya kürkçü... veya iyi eğitimli bir kasap olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كانيحدونيالأمل, أن يكون هذا الوحش طبيباًبيطرياًأو تاجرفراء, أو جزاراً نال قدر غير عادي من التعليم |
Bundan emin olmak zordur ama Bu canavarın ağzına çok daha yakın bir yerde parlayan bir başka tuzak vardır. | Open Subtitles | من الصعب أن نتأكد من السبب ..لكن , هذا الوحش ..يمتلك صنارة مضيئة أخرى |
Ama biz Bu canavarın parasını maaşından keserek başlayabiliriz. | Open Subtitles | لكن ما رأيك بأن نبدأ بالخصم من مرتبك لتغطية نفقات هذا الوحش. |
Bu canavarın içinden çıktığımızı duydum Ve bir sonraki geçecek. | Open Subtitles | سمعت أننا سنترك هذا الوحش وننتقل إلى واحد آخر. |
Yeniden Bu canavarın yaptığı yıkımları görmek için geliyoruz. | Open Subtitles | ها نحن نشهد مجددا ً نتائج أفعال هذا الوحش |
Bu canavarın kendini zincirlerinden azat etmesi tanrıların iradesidir. | Open Subtitles | إنها إرادة الآلهة أن يتخلص هذا الوحش من السلاسل |
Bu canavarın neler yapabileceğini bilemediğimiz için önce kim olduğunu bulmaya çalışalım. | Open Subtitles | وبما أننا لانعرف مايكون قادراً عليه هذا الوحش دعونا نحاول على الاقل معرفة من يكون أولاً |
Bu canavarın ne tür bir canavar olduğunu biliyorum sanırım gıdıklayıcı canavar. | Open Subtitles | حسنا، لن أتفاجأ إذا كان هذا الوحش بالذات وحش دغدغة. |
Bu canavarın hâlâ ortalıkta olduğunu öğrenmeliler. | Open Subtitles | عليهم أن يعرفوا ان هذا الوحش ما زال طليقا |
Bu canavarın, oğlumu benden aldığını da bilememişim. | Open Subtitles | ولم أعلم أيضًا عندما قتل هذا الوحش إبني الأكبر |
Şayet gözünü açarsanız Bu canavarın, hepimizin felaketi olur bu. | Open Subtitles | إن أيقظت ذلك الوحش فستدمرنا جميعاً |
Ve Ferrara, partisinde şarkı söylediğinde Bu canavarın iyi görünmesini sağladı. | Open Subtitles | وفيرارا)، بغنائها في حفله) جعلت ذلك الوحش يبدو جيداً |
Ben Bu canavarın sonunu getirmeye çalışıyorum hafif bir suçtan içeri girip 6 ay sonra da dışarı çıkmasını değil. | Open Subtitles | أحاول أن أوقف ذلك الوحش (وليس حبس (هويت ومن ثم يعود مرة أخري بعد 6 أشهر |
Bu canavarın ona yaptığı şeyler. | Open Subtitles | مافعلهُ.. ذلك الوحش بقتله. |
Eğer gerçekten Bu canavarın yaptıklarının ortağıysa, geri dönmek istiyor olamaz mı? | Open Subtitles | إذا كان حقاً شريكاً لهذا الوحش أوليس من المحتمل بأنه يريد العودة |