Öyle hafif ki... Kelebekler bu delikten çıkıyor. | Open Subtitles | انها خفيفة جداً الفراشات تخرج من هذه الفتحة |
Dışarıda bu delikten içeri bakan biri varmış. | Open Subtitles | كان هناك شخص ما يراقب ما يحدث من خلال هذه الفتحة |
Ekibin çekimler için ihtiyaç duyduğu tüm ekipmanlar bu delikten girip çıkmalı. | Open Subtitles | كل المعدّات التي يحتاجها الفريق للتصوير، يجب أن تدخل وتخرج عبر هذه الفتحة. |
Ihtiyacınız ne bu delikten dışarı elde etmektir. | Open Subtitles | ما تجتاجه هو فقط أن تخرج من هذه الحفرة |
Ben, ben bu delikten çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد الخروج من هذه الحفرة. |
Belki bu delikten bakıyordu. | Open Subtitles | ربما كان يبحث من خلال هذا الثقب. ولكن ما هو انه يبحث في؟ |
Bu doğru. bu delikten çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد نقلا خارج هذه الفتحة. |
Bir adam bu delikten öldürüldü. | Open Subtitles | شخص قتل عبر هذه الفتحة |
- bu delikten mi? | Open Subtitles | -من هذه الفتحة هنا؟ |
Terkedilmiş çocukları... ..bu delikten içeriye aldılar.... | Open Subtitles | إذن... فإنّ الأطفالَ المهجورين.. أخذوا جميعاً داخل هذه الحفرة... |
Billy. Bana bu delikten çıkış yolu göster. Telsiz, bağlantının kesildiğini söylüyor. | Open Subtitles | يا (بيلي)، جد لي طريق للخروج من هذه الحفرة الهوائي يقول علينا قطعها |
Halat yapıp, seni bu delikten çıkaracağım. | Open Subtitles | سأصنع لك رافعة... لأخرجك من هذه الحفرة |
bu delikten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنني أكره هذه الحفرة. |
Çıkalım bu delikten! | Open Subtitles | أخرج نفسك من هذه الحفرة! |
bu delikten sürünerek çıkacağım ve kendime bir limuzin çağırıp kızınla beraber baloya gideceğiz. | Open Subtitles | سأحبو من هذا الثقب و استدعي سيارة و سنذهب أنا و ابنتك لحفل التخرج |