Tek yolun bu olduğunun farkındayım, ama bu demek değildir ki hoşuma gidecek. | Open Subtitles | أنا أعلم إن هذه هي الطريقة الوحيدة لكن هذا لا يعني بأني أُحبها |
Ama bu demek değildir, aramızdaki hiçbir şey bitmedi çünkü bitti. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أن الأمور لم تنتهي بيننا، لأنها انتهت. |
Tamam, biraz kendime buyruk olabilirim ama bu demek değildir ki bu iş yürümeyecek. | Open Subtitles | حسناً .. انا متزمته في طريقتي .. ولكن هذا لا يعني ان هذا لن ينجح |
Hiç sevgililer günü kartı almamış olabilirim ama bu demek değildir ki hiç göndermedim. | Open Subtitles | قد لا أكون تلقيت أي بطاقات لعيد الحب و لكن لا يعني ذلك أنني لم أرسل شيئا |
Evet kusursuz olmayabilir ama bu demek değildir ki harika olamaz. Tamam mı? | Open Subtitles | لكن لا يعني ذلك أنّه لا يمكن أن يكون رائعاً. |
- Yumurtalıklarımın da hoşuna gider ama bu demek değildir ki mezarlıkta onları dışarı çıkarabilirim. | Open Subtitles | - ,و كذلك تحبه خصيتاي لا يعني ذلك أني سأخرجهم عند المقابر |
Bunu şu anda nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, ama bu demek değildir ki, denemekten vazgeçeceğiz. | Open Subtitles | لا أعلم كيف سأشرح ذلك الآن، ولكن هذا لا يعني أننا سنتوقف عن المحاولة. |
Bak, biliyorum bu şey seni içten içe yiyor, ama bu demek değildir ki çadırı toplayacaksın. | Open Subtitles | أنظر، أعرف ما يؤلمك من الداخل لكن هذا لا يعني ترك كل شيء جميعنا نرتكب الأخطاء يا فرانك |
bu demek değildir ki istediğin zaman bir şeyler fırlatabilirsin. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه يمكنك رمي الأشياء متى تشاء |
İsimsiz seks reklamları cinsel isteği söndürür ama bu demek değildir ki ben de bazenleri çok seksi hissetmiyorum ya da hayatın biraz daha kolay olmasını dilemiyorum. | Open Subtitles | اعلانات الجنس المجهوله لهي شيء منفر لكن هذا لا يعني انني لا اشعر بالاثاره في بعض الاحيان |
bu demek değildir ki, gerçekten birini öldürmüş olsun. | Open Subtitles | هذا لا يعني انها تريد قتل شخص ما في الواقع. |
Ama bu demek değildir ki başvurman gereksiz. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أنه ليس من المهم أن تحاول |
Elbette bu demek değildir ki barışçıl bir çözüme gözümüzü kapıyoruz. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني بأنهُ ليس هُنالك حلًا سلميًّا |
Ama bu demek değildir ki Kyle orada toleranssız şiddete maruz kalırken öylece bekleyeceğim. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني سأبقى مكتوف الأيدي بينما يتعامل تعصب كايل بالعنف |
bu demek değildir ki ben sizleri bırakıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أريدكم أن تعلموا أن هذا لا يعني أنني سأترككم |