bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir. | TED | في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما. |
bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. | TED | حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً |
Tamam, bu durumda harika, tamamen doğal bir uyku yardımcısı biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، في تلك الحالة أعرف شيئاً رائعاً طبيعياً يساعد على النوم |
bu durumda kiminle ne yapıp ettiğim seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | بهذه الحالة ليس لديك مشكلة مع أي شخص أذهب معه |
bu durumda, sen dünyanın en sağlıklı insanlarından biri olmalısın. | Open Subtitles | فى هذه الحالة لابد انك من اصح الناس فى العالم. |
Beş mermiyle işinizi halledemiyorsanız, rastgele atış yapıyorsunuz demektir ki bu durumda fazladan bir altı mermi de pek işe yaramaz bence. | Open Subtitles | إن كنت لم تستطع إنهاء المهمّة بخمس طلقات، إذن ستصبح فريسةً للطلقات المعاكسة، وفي هذه الحالة لن أعتمد على ستّ طلقات أخرى |
Ama bu durumda hastanın bağımlı olduğu ilaç değildir. | TED | لكن في هذه الحاله ليس المريض هو الذي يعتمد علي العلاج |
bu durumda, yaşamın en büyük ödülü: uygun bir çiftleşme partneri. | TED | في هذه الحالة ، أعظم جائزة في الحياة: شريك مناسب للتزاوج. |
Üzgünsün. öylemi, bu durumda, kendine yeni bir iş bul! | Open Subtitles | أنت آسف. حسنا, في هذه الحالة, أعثر على عمل آخر. |
Karşı koyuyorduk, ancak bu durumda onların da katılımı yararlı olabilir. | Open Subtitles | نحن نعارض لكن في هذه الحالة من المفيد وجودهم ضمن الفريق |
Genellikle gelişigüzel tasarlanmış bir prototip bir başlangıç noktasıdır, ama bu durumda... | Open Subtitles | عادة ما ينفع إنجاز نموذج أصلي نقطة انطلاق, لكن في هذه الحالة |
bu durumda oldukça haklısın. Ne kadar sade olursa o kadar iyi. | Open Subtitles | . في تلك الحالة فأنت محق كلما كان أكثر بساطة كان أفضلاً |
Ama bu durumda, kamu oyu mahkemesinin sizi nasıl yargılayacağını kim bilebilir? | Open Subtitles | في النهاية سنفعل ذلك لكن في تلك الحالة من يعلم كيف سيحكم |
O, en azından bu durumda iyi bir komşu olmanın ne anlama geldiğinin güzel bir örneği. | TED | وهو مثال رائع لما يعنيه أن تكون جاراً جيداً، على الأقل في تلك الحالة. |
Aslında bu durumda uçaktaki herkesi koruyorum gibi bir şey. | Open Subtitles | تقريباً سلطتي ستحمي كل شخص على هذه الطائرة بهذه الحالة |
Sanırım bu durumda yapılması gereken tek bir şey var. | Open Subtitles | فى هذه الحالة ، أعتقد أن هناك شيئاً واحداً لكى افعله |
Buna karşılık, dolaylı anlatım sayesinde gizli bir rüşvet teklif ederseniz dürüst olmayan bu memur bunu bir rüşvet olarak yorumlar bu durumda da bir mebla ödersiniz. | TED | ومن ناحية أخرى، باستعمال اللغة غير المباشرة، إذا قدمت رشوة مستترة، آنئذٍ الشرطى الغير نزيه يمكن أن يؤولها كرشوة، وفي هذه الحالة تكون دفعت مكافاءة ذهابك حراً، |
bu durumda fabrika satılır ve, elde edilen para dul eş ve çocuklara kalır. | Open Subtitles | في هذه الحاله .. المصنع يصبح مباعاً و المال يذهب إلى الزوجه و الأبناء. |
Artan bir nüfusumuz var ve herkes cep telefonunu seviyor, özellikle burada bu durumda. | TED | لدينا كثافة سكانية متزايدة و كلنا يحب هاتفه النقال خاصة في هذا الموقف |
bu durumda dava bile açamam. Bu yasadışı işlemin sorumlusu sen olduğun için. | Open Subtitles | لا يمكنني حتّى رفع دعوى قضائية في هذا الوضع بما أنّك مسؤول عن نقل ملكية غير قانوني |
bu durumda, kurallara katlanmak zorundasın. | Open Subtitles | في تلك الحالةِ يَجِبُ أَنْ تَلتزمَي بهذه القواعدِ |
bu durumda, atımı yitirmektense onu yitirmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | في هذه المرحلة ، أنا أفضّل أن أفقدها بدلا من الحصان |
Ama bu durumda tek bir noktada durabilir. Çünkü içteki serbest haraketlilik özelliğinin küre ile bağlantısı vardır. | TED | ولكن فى هذة الحالة بسبب حرية الدوران الداخلي فيما يتعلق بمجال الكرة فيمكنها الوقوف على نقطة واحدة. |
Ama bu durumda, sadece olmasına engel olmaya çalışıyor, olanı geri çevirmek yerine. | Open Subtitles | ولكن فى هذه الحاله , هو يبطئ عملية الإنتشار فقط بدلا من القضاء على المشكله |
bu durumda hiç bir kanıt yoktur suça katılımı daha önce bahsedilen olaylarda ve dolayısıyla onun bilinçli ve gönüllü olduğuna dair her hangi kanıt yoktur adli olaylarda katkısı... | Open Subtitles | في هذه الحالةِ ليس هناك دليل لإشتراكِ المُتَّهمينِ في الأحداثِ المَذْكُورةِ سابقاً، |
Hayatım, bu durumda okula gidemezsin. | Open Subtitles | عزيزى ,لن تذهب المدرسة و أنت بتلك الحالة |
bu durumda orada bana iş var benim gibi bir kasabı tercih edeceklerdir. | Open Subtitles | في حال وجود عملٍ لي , سيفضّلون جزار مثلي |