Evet, öyle. Daha bugün beni, Bu evin perili olduğuna inandırmaya çalıştı. | Open Subtitles | إنها فقط نكتة، فقد حاولت هذا الصباح إقناعي بأن هذا البيت مسكون. |
Bu evin bazı zamanlarda... pek iç açıcı olmadığını yakında siz de anlayacaksınız. | Open Subtitles | ستكتشفين قريبا، هناك متسع من الوقت لان هذا البيت ليس بالضبط بيت مثالي |
Çünkü Bu evin, Vera'nın temizlik hastalığından etkilenmeyen bir kısmı olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لأني أريد لجزء من هذا البيت أن يبقى بعيدا عن تنظيفها المستمر |
Onun için, Bu evin sadece görüntüsünün prensi oraya getirecek yeterlilikte olması düşüncesi mümkün olduğu anlamına geliyordu. | TED | بالنسبة له، فكرة أن مجرد صورة لهذا المنزل كانت كافية لجلب برنس هناك عنت أن ذلك كان ممكنًا. |
Müşterek dostumuza Bu evin taşlarını dikkatlice saydığımızı ve hâlâ hangilerinin bize ait olduğunu bildiğimizi söyleyin. | Open Subtitles | .. أخبري صديقتنا المشتركة .. أننا أحصينا الأحجار بحرص في هذا المنزل وأننا نعلم أيهم التي لا زالت ملكنا |
Bu evin içinde küfür etmeyeceksin ve bana bir daha böyle diklenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تقوم باللعن بهذا المنزل مجدداً ولن تتحدث لي بهذه الطريقة أبداً. |
Neyna Bu evin gelini olacak... Bizim evimizin! | Open Subtitles | نينا سوف تكون زوجة الابن الاكبر لهذا البيت .. |
Bu evin her köşesi, sevdiğim ve ölmüş insanların hatıralarıyla dolu. | Open Subtitles | كلّ بوصة في هذا البيت تعجّ بذكريات عن أناس قضوا نحبهم |
Annem için tek gökyüzü Bu evin tavanı. Böyle yapan da sensin. | Open Subtitles | سماء أمي هو سقف هذا البيت و الذى صنع ذلك هو أنت |
Bu evin dışında elinde bir tek değerli şey yok. | Open Subtitles | لا شيئ. ليس شيئا من قيمة ولكن هذا البيت. |
Bu evin benim olmasını sağlayacağım. Henüz bir tek oda benim değil. | Open Subtitles | سأتخذ من هذا البيت منزلا لى حجرة واحدة ليست لى بعد |
Cennetlerin en güzeli bile, ...sana layık değilken, senin için yaptığım Bu evin ne değeri olabilir ki.,? | Open Subtitles | إن سماء السموات لا يمكنها أن تحتويك فكم هو قليل ، هذا البيت الذى بنيته بإسمك |
Çünkü Bu evin içinde dolaşıp, boş olduğunu görmekten bıktım usandım, sebebi bu. | Open Subtitles | لأني سئمت من دخول هذا البيت.. و أجده فارغ، هذا هو السبب |
Bu evin her tarafı romantizmle dolacak! | Open Subtitles | كم هذا رومانسياً هذا البيت بأكمله ستملأه الرومانسية |
Bu evin bende birçok anısı var. | Open Subtitles | بالنسبة إلي، هذا البيت يحتويّ على عدة ذكريات قديمة |
Bu yüzden gidip Bu evin sahibini göreceğim ve... onunla konuşacağım ki... bu evi bize versin. | Open Subtitles | سأذهب لمقابلة المالك سأتكلم معه لذا سيبيعني هذا البيت |
Bu evin temel kurallarını bir daha hatırlamakta fayda var diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الوقت قد حان لوضع قوانين أساسية لهذا المنزل |
Bu evin ilk sahibi, kendi inşa etmiş. | Open Subtitles | لقد كان المالك الأصلي لهذا المنزل لقد قام ببنائه |
Bu evin içinde olup bitenler Avrupa'nın alacağı yolda çok büyük etkiler yapabilir. | Open Subtitles | ما سيحدث في هذا المنزل قد يكون له أثر على مسار الأحداث في أوروبا |
Ve Bu evin içinde kusmayacağım, kusmak için dışarı çıkacağım çünkü evinize saygı duyuyorum. | Open Subtitles | ولن اتقيأ بهذا المنزل ولأنني أحترم منزلك سأذهب لأتقيأ بالخارج |
General Bu evin kuralını ihlal etti ve bir sigara yaktı. | Open Subtitles | حين حطم الجنرال القاعدة الرئيسية لهذا البيت |
Bir vampir olarak doğdum, tıpkı Bu evin diğer üyeleri gibi, ama sen, Frost... sen sadece dönüştün. | Open Subtitles | انا ولدت مصاص دماء مثل كل شخص فى هذا البيتِ لكن، أنت، فروست |
Karanlıkta Bu evin ışıklarını gördüm ve buraya ulaşana kadar koşmaya devam ettim. | Open Subtitles | رأيت أنوار ذلك البيت في الظلام و ظللت أجري حتى وصلت إلى هنا |
Her ne kadar çocuklar Bu evin perili olduğunu söylesede. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين, كل الأطفال قالوا أن هذا المنزل مسكون |
Eğer olurlarsa, seni bir aylığına Bu evin dışına, sokağa çıkarabilirim. | Open Subtitles | لو نجحا, فبإمكاني ان أخرجك من هذا المنزل و إلى الشارع في خلال شهر |
Bol miktarda yiyecek ve yukarıda daha yeni ölmüş Bu evin eski sahipleri işgüzarlar ile birlikte. | Open Subtitles | بالإضافة إلى اثنين من الفضوليين تم قتلهم حديثا بالطابق العلوي الذين كانوا يملكون هذا المكان يمكننا المكوث هنا للأبد |
- Affedersin, Bu evin 5 aydır kirasını ben ödüyorum. | Open Subtitles | عفواً، إنني أدفع أجار الشقة منذ خمسة أشهر- هل علينا أن نضع أمي في القبو ؟ - ! |
Peki Bu evin daha büyük olması gerekmez mi? | Open Subtitles | لذا ألا يجبُ على هذا المنزل أنْ يكون أكبر قليلًا؟ |
Sana bir daha asla Bu evin çevresinde gözükme demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك سابقا بأن لا تظهر أمام هذا المنزل مجددا |
Komşu çocukları Bu evin hayaletli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | اطفال الحي يعتقدون ان هذا المنزل مسكوناً |