| Bütün bu güç, ve çocuk normal biri gibi okula... | Open Subtitles | كل هذه القوة , والفتى يذهب إلى المدرسة كالفتى العادي |
| Düşünün bir, bu güç tek bir adamın hayat özünden geldi. | Open Subtitles | مجرد التفكير. كل هذه القوة جاءت من جوهر الحياة رجل واحد. |
| Amerika dünyanın en güçlü devleti olarak kalacak ve bu güç ortak bir diplomasi ile pişmanlık duyulmadan büyüyecek. | Open Subtitles | نحن سنبقي أمريكا الدولة الأقوى في العالمِ ونحن سنُصاحب هذه القوة بالدبلوماسية لا إعتذارات لا ندم |
| bu güç ne kadar yaşayıp ne zaman öleceğimizi belirliyor. | Open Subtitles | هذه القوّة تقرر لنا متى يجب أن نكون أحياء ومتى يجب أن نموت |
| bu güç gökyüzünde, o objeyi gördükten sonra mı ortaya çıktı? | Open Subtitles | هذه القدرة بدأت في الليلة التي شاهدت فيها هذا الشيء في السماء؟ |
| Vücudunda dolanan bu güç de ne böyle? | Open Subtitles | ما تلك القوّة الفيّاضة من جسده؟ |
| bu güç bazen acı bir ders vermek için de kullanılabilir. | Open Subtitles | ... احيانا تلك القوة يجب ان تستخدم لتلقين بعض الدروس القاسية |
| ANAERKİL bu güç Güney Vadi'de ilerlerken... | Open Subtitles | وبمجرد ان تحركت هذه القوة الغامضة عبر الوادي الجنوبي |
| bu güç sadece ne istediklerini bize değil çok kötü. | Open Subtitles | إنها سيئة للغاية هذه القوة لأنهم فقد كانوا يريدون أن يقولوا لماذا أتوا |
| Fakat şarkı anlamasını sağlar ve bu güç sayesinde, bu şarkı sayesinde, | Open Subtitles | ولكن الأغنيه إرتبطت به وبسبب هذه القوة ..وبسبب هذه الأغنيه |
| Ayrıca bu güç bizi sağlam bir şekilde yeryüzüne sabitlemektedir. | Open Subtitles | بل أن هذه القوة قادرة على إبقاء جذورنا راسخة على الأرض. |
| Bu makine, bu güç, ne başarmış olursak olalım daima dengimiz bir düşmanla mücadele ettiğimizi bilerek hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | هذه الآلة هذه القوة بغضالنظرعن ما نحققه، |
| bu güç bazı erkekleri huşu içinde diz çöktürürmüş. Ve kraliçe adına armağanlar verdirtirmiş. | Open Subtitles | إنّ هذه القوة تجعل بعض الرجال يركعون رهبةً مقدّمين لها الهدايا. |
| Ama bu güç kâfi gelmemeye başladığında, aramızda büyük bir tartışma oldu. | Open Subtitles | منذ بدأت هذه القوّة تبدو غير كافية، ونشب بيننا جدال فحواه: |
| Ama bu güç kâfi gelmemeye başladığında, aramızda büyük bir tartışma oldu. | Open Subtitles | منذ بدأت هذه القوّة تبدو غير كافية، ونشب بيننا جدال فحواه: |
| Onun içinde yaşayan bu güç, bu şey tahmin edemeyeceğiniz kadar vahşi ve tehlikeli bir kaynaktan geliyor. | Open Subtitles | هذه القوّة وهذا الشّيء، التي عاشت بداخله، أتت من مصدرٍ عنيفٍ جدًّا... |
| Sizin de içinizde bu güç var. Ustalaşmanız için sizi eğiteceğim. | Open Subtitles | أنتم يا أطفال لديكم هذه القدرة بداخلكم . وسوف أعلمكم كي تستطيعون التعامل بها |
| Zincir Kafesi. Zincir Kafesi: bu güç yalnızca örümceklere karşı kullanılabilir. | Open Subtitles | "سلسلة السجن، هذه القدرة تُستخدم ضد العناكب لا غير" |
| Nerede peki şimdi bu güç? | Open Subtitles | لكنّ أين تلك القوّة الآن؟ |
| Bu şekilde, duaların güç kazanır ve bu güç senin bir parçan olur. | Open Subtitles | . وبهذه الطريقة صلاتك ستحظى بالقوة . وهذه القوة ستصبح جزءاً منك |
| bu güç. Bir kere daha. | Open Subtitles | هذه قوية, مرة آخرى مزيد وقت |
| bu güç olmasa dahi yapacaktım. | Open Subtitles | لقد كنت أخطط بأن أفعل هذا بدونها |