İkisinden biri önünde sonunda bu gerçekle yüz yüze gelecek. | Open Subtitles | وأشك في أن أي أحد منهما سيتعود على تلك الحقيقة |
Ve bundan sonra bu gerçekle yüzleşmeyeceğim. | Open Subtitles | وليس على أن أواجه تلك الحقيقة بعد ذلك |
Hepsinin birim alan başına az bir gücü var ve bu gerçekle yaşamak zorundayız. | TED | كلهم لديهم مقدار صغير من الطاقة مقابل وحدة المساحة ويجب علينا أن نتقبل هذه الحقيقة |
bu gerçekle yüzleşmek benim için oldukça zor, çünkü kim işini evden olmaktan daha çok sever ki? | TED | من الصعب وللغاية مواجهة هذه الحقيقة والتعامل معها، اذ أي نوع من الأشخاص يحب العمل أكثر من حب التواجد في المنزل؟ |
Ama devlet, sizi bu gerçekle yüzleşirse... aşırı tepki gösterecek çocuklar olarak gördüğünden... ya da belki de bu işe karışanları linç edeceğinizden... bu belgeleri 75 yıl daha göremezsiniz. | Open Subtitles | ولكن لأن الحكومة تراكم كالأطفال الذين قد ينزعجوا جدا لمواجهة هذا الواقع أو لأنكم قد تدينون المتورطين |
Körfez sahilindeki insanlar bu gerçekle yaşayacaklar. TV muhabirleri evlerine döndükten sonra milletin dikkati başka bir yere kayacak. | Open Subtitles | سوف يعيش سكان (غولف كوست) مع هذا الواقع طويلاً بعدما تتوقف وسائل الأعلام عن التغطية |
bu gerçekle yüzleş ve bununla yaşamaya alış. | Open Subtitles | واجه تلك الحقيقة وتعايش معها. |
O öldü, Joseph. Ve bu çocuk ve ben bu gerçekle kalakaldık. | Open Subtitles | لقد ماتت يا (جوزيف)، وأنا وهذا الطفل تعايشنا مع تلك الحقيقة |
Fakat düşünme ve yapmanın bu yeni yollarıyla, hem dış dünyada hem de evde ailemle, ve çocuklarıma bıraktığımla, bu gerçekle daha rahat hissediyorum. | TED | لكن بفضل هذه الطرق الجديدة في التفكير والفعل، في العالم الخارجي ومع عائلتي في المنزل على حد سواء، وفي ما سأتركه لأطفالي، أصبح أكثر ارتياحًا مع هذه الحقيقة. |
Dolayısıyla, Gödel'in, formel matematiğin altındaki halıyı zekice çektiğine inansam da kimse bu gerçekle yüzleşmek istemez. | Open Subtitles | رغم ذلك، أعتقد أن "غودل" سحب البساط من تحته بشكل ثقافي، لا يريد أحد أن يواجه هذه الحقيقة. |
Ve bu gerçekle uzlaşana kadar çok zor zamanlar geçirdi. | Open Subtitles | وإنها تعاني من تقبٌّل هذه الحقيقة |
Hapse gireceğim, Wendy. bu gerçekle yüzleşmem gerekiyor. | Open Subtitles | سوف أدخل السجن وعلي مواجهة هذه الحقيقة |