bu hatayı 24 saat içinde gizlice buradan yokedeceksin. | Open Subtitles | عليك أن تصحح هذا الخطأ في غضون 24 ساعة. هل تفهم ذلك؟ |
Bugün bu hatayı düzelteceğiz ve tüm suç Arapların üzerine kalacak. | Open Subtitles | اليوم سنصحح هذا الخطأ وسيتلقى العرب اللوم |
Bazen bu hatayı yaparım. | Open Subtitles | أنا أحيانا أقع في هذا الخطأ حسنا ، على الأقل هناك دائما موجة أخرى |
Öyle bir tahrik ettin ki ben de hata yaptım. Tabii bu hatayı bile bile yapmadıysan. | Open Subtitles | إلا لو كان جزء منك قام بهذا الخطأ عن عمد |
Beyler, misilleme yapılması kaygısıyla korkup geri çekilmiyoruz. Daha önce bu hatayı yapmıştım. Tekrar yapmam. | Open Subtitles | أيّها السادة، لن نتقاعس خوفاً من الانتقام وقعتُ بهذا الخطأ سابقاً، لكن ليس مجدّداً |
bu hatayı yapma. Moloc bunun devam etmesine izin vermeyecek. | Open Subtitles | لاترتكبي هذه الغلطة مولّك , لن يسمح لهذا أن يستمر |
Belki bu hatayı düzeltmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | لجريمة غير مرتبطة او انه مات ربما يحاول ان يصحح ذلك الخطأ |
Ari, uyarını dikkate aldım ve o zamandan beri bu hatayı telafi etmek için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد سمعت إنذارك، وعملت كل شيء منذئذٍ لمحو هذا الخطأ |
Şehir 25 yıldır bu hatayı bekliyor ama henüz olmadı. | Open Subtitles | نعم، لقد انتظرت المدينة 25 سنة ليرتكب هذا الخطأ وهو لم يحدث بعد |
Sineye çekeceksin ve önüne bakıp bundan bir ders çıkaracak ve bu hatayı bir daha asla tekrar etmeyeceksin. | Open Subtitles | فقط تحملي الأمر. وإمضي قدما وستتعلمين من هذا ولن تكرري أبدا هذا الخطأ من جديد. |
Biliyorum, sana pek baba tavsiyesi vermiyorum ama bu hatayı yapmana izin veremem. | Open Subtitles | اعرف بأنني لم اعطيك العديد من النصائح الأبوية، لكن لا استطيع تركك تفعل هذا الخطأ. |
Ama bu şahane bayanın eski bir binanın yanında durduğunu gören herkes bu hatayı yapar. | Open Subtitles | لكن.. يمكن لأي شخص أن يرتكب هذا الخطأ.. |
Sen bu hatayı düzeltebilir ve evine, sevdiklerinin yanına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | ربّما تكوني قادرة على تصحيح هذا الخطأ والعودة الى زمنك والى احبائك |
Baban bu hatayı bir kere yaptı ve hayatı boyuncu bunun pişmanlığını yaşadı. | Open Subtitles | أباك فعل هذا الخطأ مرة وهو نادم بها بقية حياته |
Parana dokunma. Bana güven. Ben bu hatayı yaptım. | Open Subtitles | ،اترك اموالك بمكانها, ثق بي .قد اقترفت هذا الخطأ |
Ve bu hatayı yapan kişi ne yapacağını bilemez. | Open Subtitles | والشخص الذي قام بهذا الخطأ لايعلم ماذا يفعل |
Ama siz bu hatayı yaparsanız Bayan Walker Lana sizi kaybedecek, sizse her şeyinizi o adam yüzünden kaybedeceksiniz. | Open Subtitles | لكن إذا قمت بهذا الخطأ لانا " تفقدك وأنت تخسرين " كل شيء لأجله |
Bahse varım bu hatayı bir daha yapmayacaksınız. | Open Subtitles | اراهن انى لن تقومى بهذا الخطأ مجددا |
Birisi bu hatayı yapmış öyleyse artık ben yapamam. | TED | لقد ارتكب أحدهم هذه الغلطة وبهذا لا أستطيع عملها الآن. |
bu hatayı yapmana müsaade edemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أسمح لكَ باقتراف ذلك الخطأ مجدّدًا. |
Hayır. Sen bu hatayı uzun zaman önce yaptın. | Open Subtitles | كلا، لقد قمتَ أنتَ بذلك الخطأ منذ زمن بعيد |
Ama seni temin ederim bu hatayı tekrar yapmaktansa kesime gönderilmeyi yeğleyecek yegane domuz benim. | Open Subtitles | لكنني أعدك بشيء. هذا الخنزير يفضل الذهاب للجزَّار عن تكرار ذاك الخطأ مجدداً. |
Hayır, para istemiyorum, bu hatayı daha önce yapmıştım. | Open Subtitles | لا. لا أريد نقوداً لقد ارتكبت الخطأ بالفعل |