Bu hiç hoş değil. Kulağa hiç de iyi gelmiyor. | Open Subtitles | هذا ليس لطيفاً منك أنا لا أبدو كذلك على الإطلاق |
Bak, Bu hiç hoş değil dostum, tamam? | Open Subtitles | هذا ليس لطيفاً ، حسناً ؟ في الواقع ، هذه إهانة |
- Salaktan çok daha fazlasısın! - Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أنت كثيراً أكثر من هزّة طفيفة هذا ليس لطيف جدا |
Hile yapıyorsun ki bunla bir problemim yok ama yakalandın ve Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أنت تغش و ليست لدي أي مشكلة مع ذلك و لكن تم القبض عليك و هذا ليس جيداً نعم، لا تكن حقيراً |
Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | . هذا ليس جيدًا. |
Bu hiç hoş değil. O zaman işletmeci diyelim. | Open Subtitles | أنت، هذا ليس لطيفاً حسناً، إذاً مدير الأعمال |
- Hayır, Bu hiç hoş değil. - Bu hiç hoş değil. - Benim için paketini okşar mısın? | Open Subtitles | هذا ليس لطيفاً - هل تقومين بدلك نفسك لأجلي؟ |
Olanlar için üzgünüm ama Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أنا آسف عما حدث و لكن هذا ليس لطيفاً |
Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | هذا ليس لطيفاً جداً منكِ |
Pekala, Bu hiç hoş değil, tamam mı? | Open Subtitles | التي تجعلني أتبعها لحانة حسناً هذا ليس لطيف موافق ؟ |
Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | هذا ليس لطيف أبداً |
Stewie, Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | ستيوي) هذا ليس لطيف) |
Şeytani bir ruh, ve Bu hiç hoş değil! | Open Subtitles | -طيف, إنه شبح يارجل ! ـ روح شريرة, هذا ليس جيداً |
Bu hiç hoş değil. Pipileri kesmek hiç de hoş değil! | Open Subtitles | هذا ليس جيداً قطع الأعضاء ليس جيداً |
Bu hiç hoş değil osurukotu! | Open Subtitles | هذا ليس جيدًا أيها الأحمق |
Elektrik kesintisi sırasında üç kişi ölmüş. Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص ماتوا خلال انطفاء الانوار,هذا ليس جيد |
Bu hiç hoş değil! | Open Subtitles | و لكن هذا ليس ما وقعنا عليه هذا ليس رائعاً |
Çocuklar Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | أطفال، هذا ليس من الأدب. |
Çocuklar Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | هذا غير لطيف ياشباب , حسنًا ؟ |
Tamam, Bu hiç hoş değil. | Open Subtitles | هو عن عصابه عين الافعى حسنا ذلك ليس لطيفا |