Bunu değiştirmeliyiz ve böylece sizden istediğim lütfen bu hikayeleri kendi iletişim ağlarınızdan paylaşmanız. | TED | يجب أن نغير ذلك، وأنا أطلب منكم وأرجوكم أن تشاركوا هذه القصص من خلال شبكاتكم. |
Bu insanların çoğu sıradan insanlar. İncelik, cesaret, namus ve onur ile yaşadıkları hayatlarıyla ilgili konuşuyorlar ve bu hikayeleri duyduğunuzda bazen kutsal topraklarda yürüyor gibi hissediyorsunuz. | TED | لهذا الكثير من هذه القصص لأناس عاديين يتحدثون عن حيوات عاشوها بطيبة وشجاعة، بعفة وكرامة، وحين تسمع قصصا كهذه يخامرك شعورٌ ما بأنك تخطو فوق أرض مقدسة. |
bu hikayeleri kızlara bir şey öğretmek için kullanmak istedik. | TED | أردنا استخدام هذه القصص لتعليم الفتيات عن الدورة الشهرية. |
bu hikâyeleri yeniden dillendirmek için kendilerini zorlayan tecrübeli tüccarlarla konuştum. | Open Subtitles | تحدثت مع تجار مخضرمين بالكاد أجبروا أنفسهم على تكرار تلك القصص |
Köpek-insan işbirliğinin en iyi örneklerinden biri, köpeklerin bu hikâyeleri paylaşmamıza ve tepki vermemize yardımcı olmalarıdır. | TED | بعض أفضل الأمثلة عن علاقة البشر بالكلاب: الكلاب تساعدنا عن طريق المشاركة والتجاوب مع تلك القصص |
Zaman zaman, TV'de , internette, bu hikâyeleri duyuyoruz, kamu görevlilerinden, aile ve arkadaşlardan duyuyoruz. | TED | لقد سمعنا بتلك القصص مرة تلو الأخرى، من خلال التلفاز، الإنترنت، لقد سمعنا بها من موظفيين عموميين، كما سمعنا بها من العائلة والأصدقاء |
bu hikâyeleri ben de duydum. | Open Subtitles | سمعت بتلك القصص أيضاً. |
Bir çizgi roman yarattık. Bu çizgi romanda kahramanlar bu hikayeleri yaşıyorlardı ve kızları regl ile eğlenceli ve sürükleyici bir şekilde eğitiyorlardı. | TED | فقررنا أن نبدع كتاباً مصوراً، حيث تمثل الشخصيات الكرتونية هذه القصص و تثقف الفتيات عن الحيض بطريفة ممتعة و مشوقة. |
diger bir ifadeyle, her çeşit iletisim araç ve gereçleriyle, bize ülkelerin hikayelerini anlatıyorlar. Söz konusu ülkelerin insanları bu hikayeleri duymak istesin ya da istemesin. | TED | بمعنى آخر; كل أنواع أجهزة الإتصال تخبرنا قصصا عن الدول سواء كانت هذه الدول تهتم بما تقوله عنها هذه القصص أم لا. |
Anlarsın ya, bütün bu hikayeleri dinledim... ve tabii ki kendimden bıkmış durumdayım. | Open Subtitles | لقد سمعت كل هذه القصص لذا فقد سأمت من نفسي بالطبع |
Ama tehditleriniz sürdürür, bu hikayeleri anlatmaya devam ederseniz adınız federal ağa tehlikeli şahıs olarak girecek. | Open Subtitles | لكن إذا تستمرّ في هذه التهديدات وفي النشر هذه القصص نحن يجب أن ندخل اسمك في النظام الإتحادي |
bu hikayeleri ilgi görmek için anlatıyorsun. | Open Subtitles | هذه القصص هي وسيلة بالنسبة لك للحصول على الاهتمام |
Jonathan ile beraber yaşadığınız bu hikayeleri dinlemek harika ama Bernard ile sana göstermek istediğimiz bir şey var. | Open Subtitles | سماع كل هذه القصص عنك انت و جناثان, ولكن |
Ayrıca birinin yaşayıp bu hikayeleri anlatması gerekiyor ve bu senden iyi kim olabilir ki? | Open Subtitles | الى جانب على احدنا ان يعيش ليخبر هذه القصص في احد الايام ومن افضل منك؟ |
Aslında bir adam bu hikayeleri anlatmam için bana ödeme yaptı | Open Subtitles | في الواقع رجل دفع لي في وقت سابق سألني ان اقول هذه القصص |
İnsanlar çocuklara yalan hakkında ders vemek için bu hikayeleri uydurdular. | Open Subtitles | الناس يروون هذه القصص لتعليم الأطفال دروسا عن الكذب |
Bugün bu hikâyeleri dinleyeceğimi umuyordum. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان استمع الى تلك القصص طوال اليوم |
bu hikâyeleri anlatmak buranın yerel eğlencesi sayılır. | Open Subtitles | بالطبع، رواية تلك القصص هي هواية محلّية نوعاً ما. |
bu hikâyeleri Magnussen'e vermedin, değil mi? | Open Subtitles | لم تخبر (ماغسن) بتلك القصص , أليس كذلك ؟ |