Ama eğer yapabilseler bile, Bu işaretlerin faydasız olduğunu söylemezlerdi. | Open Subtitles | لو يمكنهم سوف يقولون لك أن هذه العلامات ليست ذات جدوى |
Hayır. Bu işaretlerin resimlerinde olduğunu çok önceden farketmiştim. | Open Subtitles | لا لقد لاحظت هذه العلامات على رسومه من قبل |
Doc, duvarınızdaki Bu işaretlerin ne olduğunu öğrenebilir miyim? | Open Subtitles | دكتور ممكن اسألك عن هذه العلامات علي الحائط؟ |
Ama sonra, sonra düşünüyorsun ya Bu işaretlerin bir nedeni varsa ve görmezlikten gelmek beni sadece korkak yapıyorsa. | Open Subtitles | لكن... لكن تفكري وماذا إذا وجدت هذه الإشارات لسبب ما |
Bu işaretlerin ilgi çekici tarafı geleneksel hız kameralarının 10 da biri kadarlık bir işletme maliyetinin olması. Ama iki kat daha fazla kazayı engelliyorlar. | TED | والجدير بالذكر أن هذه الإشارات تكلف فقط 10% من التكلفة المستمرة للكميرات مراقبة السرعة ولكنها تقلل أكثر من ضعف الحوادث من تلك الكميرات |
Bu işaretlerin olduğu tek tapınak olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنتي متأكدة من أنه المعبد الوحيد الذي يحوي هذه الرموز |
Bu işaretlerin bazıları kilise değil. | Open Subtitles | بعض هذه الرموز ليست كنائس |
Bu işaretlerin gösterdiği gelecek yaşanırsa sadece birimiz hayatta kalıp bunu göreceğiz. | Open Subtitles | إن كان المستقبل يتم ملاحظته من قبل هذه العلامات فإن, واحدٌ منا فقط سيعيش لرؤيتها. |
Bu işaretlerin gösterdiği gelecek yaşanırsa sadece birimiz hayatta kalıp bunu göreceğiz. | Open Subtitles | إن كان المستقبل يتم ملاحظته من قبل هذه العلامات فإن, واحدٌ منا فقط سيعيش لرؤيتها. |
Bu işaretlerin anlamı nedir? | Open Subtitles | ما هذه العلامات المتنوعة في كل مكان؟ |
Bu işaretlerin bir anlamı var. | Open Subtitles | . هذه العلامات . تعنى شئ |
Blair varsayalım, hayat sana işaretler yolluyor ve sen de Bu işaretlerin sana gösterdiği şeyden korktuğun için görmezlikten geliyorsun. | Open Subtitles | (بلير) تخيلي أن الحياة تُعطيكِ إشارات وأنتِ تتجاهلينها لأنك خائفة من ما تتطلب منك هذه الإشارات فعله |