Bana ülkenin bu kısmında şık görünümlü bir erkeğin hep hoş karşılandığı söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أن الذكور المؤهلين هم علاج نادر في هذا الجزء من البلاد |
Ancak tepede uçan robotlar bunu kolaylıkla kendileri fark edebilir ve sonra çiftçiye bahçenin bu kısmında bir sorun olduğunu raporlayabilirler. | TED | والروبوتات تطير فوقها ويمكنها إكتشاف ذلك بشكل تلقائي تم ترسل تقريرًا للمزارع بأنه لديه مشكلة في هذا الجزء من البستان. |
Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkesin hakkı. | TED | لكنها لا تتواجد أساسا في هذا الجزء من العالم، وأنا أشعر أنه من حق كل شخص أن يعرف كيف تسير هذه الأشياء. |
Dünyanın bu kısmında insanların ailenden ne kadar nefret ettiğini anlamıyorsun herhalde. | Open Subtitles | لا أظنك تدرك مدى كراهية الناس لعائلتك بهذا الجزء من العالم |
Ama hikâyenin bu kısmında, sözü Amerika'nın önde gelen teknoloji muhabirlerinden John Markoff'a vermek istiyorum. | TED | ولكن في هذا الجزء من القصة يجب أن أنسب كل ذلك الفضل إلى رائد التكنولوجيا الأمريكية ، جون ماركوف. |
Şehrin bu kısmında yaklaşık 80.000 insan var. | Open Subtitles | حسب أحدث التقديرات ، فاٍن هذا الجزء من المدينة يحتوى على 80000 نسمة |
Ülkenin bu kısmında tedirgin olurum. | Open Subtitles | انا اصاب بالتوتر في هذا الجزء من المدينة |
Ancak doğru bağlantılar varsa, dünyanın bu kısmında bile medeniyetten çok uzak değiliz. | Open Subtitles | على أيّة حال بعد إجراء الاتصالات الصحيحة حتى في هذا الجزء من العالمِ ستدركين أننا مُتَحضّرينَ تماماً |
Olayın bu kısmında sanki beyni duruyordu. | Open Subtitles | هذا الجزء من دماغه أصبح معتماً بشكل مريح. |
Şehrin bu kısmında kontrol planlamaları olmaz. | Open Subtitles | لا توجد ضوابط التخطيط في هذا الجزء من المدينة. |
...fakat ülkenin bu kısmında cinayet biraz nadir olur. | Open Subtitles | لكن القتلى نادرين فى هذا الجزء من البلاد |
Bakın Senyor Calderon, ülkenin bu kısmında giderek artan sayıda insan... biz Güneylileri coğrafi konumumuz haricinde de kendilerinden aşağı görüyor. | Open Subtitles | كما ترى سنيور هناك تزايد في عدد الناس في هذا الجزء من البلد الذين ينظرون إلينا في الجنوب على أننا |
Hikayenin bu kısmında mutemelen babanızs için üzülmüşsünüzdür . | Open Subtitles | من المحتمل انكم تشعرون بالاسى على والكم في هذا الجزء من القصة |
Muhtemelen hikâyenin bu kısmında sizin ihtiyar için üzülüyorsunuz. | Open Subtitles | من المحتمل انكم تشعرون بالاسى على والكم في هذا الجزء من القصة |
Fayın bu kısmında tabakalar iç içe girmiş durumdadır. | Open Subtitles | في هذا الجزء من الصدع، الصفيحتان متصلتان. |
Şehrin bu kısmında hep böyledir. | Open Subtitles | يبدو أن ذلك كثيراً ما يحدث في هذا الجزء من المدينة، أليس كذلك؟ |
Kale'nin bu kısmında olma yetkiniz yok. | Open Subtitles | ليس لديكم تصريح بأن تروا هذا الجزء من القلعه |
Dünyanın bu kısmında insanların ailenden ne kadar nefret ettiğini anlamıyorsun herhalde. | Open Subtitles | لا أظنك تدرك مدى كراهية الناس لعائلتك بهذا الجزء من العالم |
Dünyanın bu kısmında büyük bir trajedi yaşandı. | Open Subtitles | كارثة عظيمة حلت بهذا الجزء من العالم |