Aman Tanrım, ücretsiz klinikte Bu kızı tedavi etmiştim. Doğuştan meme uçları yok. | Open Subtitles | لقد عالجت تلك الفتاة في العيادة المجانية كانت قد ولدت دون حلمتي ثدي |
Ama sana söz 10 gün içinde Bu kızı sikicem. | Open Subtitles | ولكننى سأضاجع تلك الفتاة بعد عشر ايام , هذا وعد |
Tek yapmam gereken yukarı çıkıp Bu kızı hizaya getirmek. | Open Subtitles | انها فقط مسألة ذهاب الى هناك ومواجهة تلك الفتاة مباشرة |
Schmidt, sen Bu kızı birkaç haftadır tanıyorsun ama ben 20 yıldır tanıyorum ve o kıza güvenilmeyeceğini söylüyorum sana. | Open Subtitles | شميدت انت تعرف هذه الفتاه منذ اسبوعين فقط انا اعرفها منذ عشرين سنه انا اخبرك لا يجب عليك الوثوق بها |
- Bu kızı tanımıyorum. - Pekala, ilerleyin. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ هذه البنتِ حسناً، أنتما الأثنان، أبتعدا |
Bay Lee, çok yetenekli bir polis olabilirsiniz ama Bu kızı tanıyor olmanız bile verdiğiniz kararların güvenilirliğine zarar veriyor. | Open Subtitles | أنت قَد تكون مؤهل جداً لكن الحقيقةَ المجردة بأنك تعرف هذه البنت |
Belki Bu kızı arayıp, hislerini söylemelisin. | Open Subtitles | ربما عليك أن تتصل بهذه الفتاة وتخبرها كيف تشعر |
Siz kumanda merkezindeki adamlar Bu kızı duymamışsanız, belki de duyma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | إن لم تسمعوا عن تلك الفتاة فعلينا أن نعرف من هي |
Ya eğer biz Bu kızı eğitebilirsek? Diğerlerini olduğu gibi. | Open Subtitles | ماذا لو كان بإمكاننا تدريب تلك الفتاة الصغيرة؟ |
Bu kızı bulduğumda, varoluşumda saf bir dönem başladı. | Open Subtitles | عندما وجدت تلك الفتاة بدأت مرحلة جديده في حياتي |
Bu kızı tanıyor musunuz Yüzbaşı? | Open Subtitles | و تم تغييرها بآباء التربية هل تعرف تلك الفتاة الصغيرة ؟ |
Dostum yanılan sensin. Ben Bu kızı tanımıyorum bile. | Open Subtitles | يا رجل أنت الذي اخطئت انا بالكاد اعلم تلك الفتاة |
"Bu kızı hastaneye getirdiğinizde daha Altı aylık doktordum." | Open Subtitles | عندما أحضروا تلك الفتاة للمشفى كنت قد تدربت لستة أشهر فحسب |
Bu kızı iki hafta önce becermiştim. | Open Subtitles | أقمتُ علاقة مع تلك الفتاة منذ أسبوعان مضيا. |
Bu günlerden önemsediğin tek şey Bu kızı bulmakmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الشيء الوحيد الذي تفكر به هذه الأيام هو إيجاد تلك الفتاة |
Bu kızı tanıyorum. Onunla Pazar okuluna gittim. | Open Subtitles | أنا أعرف هذه الفتاه كنت معها في نفس المدرسـه |
Bayım, Bu kızı gördünüz mü ? Bu kızı gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت هذه الفتاه من قبل هل رأيت هذه الفتاه من قبل |
Yaptın demedim. Sadece resme bak. Bu kızı gördün mü? | Open Subtitles | انا لم اقل انك فعلت هل رأيت هذه الفتاه من قبل |
Çığ gibi düşme riski taşıyan Bu kızı davet ederek, kayak tatilimi zehir etmeyeceğim. | Open Subtitles | لَكنِّي ما كُنْتُ ستُخرّبُ عطلة نهاية إسبوع مزلاجتي بدعوة هذه البنتِ الذي يَبْدو مثل خطرِ إنهيار جليدي. |
Bu kızı becerip dövüyorlarmış. | Open Subtitles | الآن هذه البنت اشتُهيَت وضُرِبَت طوال أيام حياتها |
Kocan Bu kızı her saat aramış, her saat başı. | Open Subtitles | زوجكِ يتصل بهذه الفتاة كل ساعة ولساعة كاملة |
Bu kızı bulmamız lazım ve onun kim olduğunu bilen varsa Jason'dır. | Open Subtitles | ! يجب ان نجد تلك الفتاه, واذا كان أي شخص يعرفها فـسيكون هو جيسون |
ben Bu kızı ne yapayım? ben diyorum ki sana aşık olmuş... olabilir... | Open Subtitles | ما الذي أفعلة مع هذة الفتاة انا أقول بأنّه قَدْ يَكُون |
Bu kızı aileye kabul etmekte bu kadar istekli olduğunu hayal edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل أنك متلهف للترحيب بتلك الفتاة في العائلة |
Bu kadar yeter, Bu kızı okuluna geri götürmek zorundayız. | Open Subtitles | انتهي ، نحن علينا ان نعيد هذه الفتاة الى المدرسة |
Baksana, bana yardım et. Bu kızı tanıyor musun? | Open Subtitles | مهلاً, أيتها الريفية, ساعديني أتعرفين هذا الفتاة ؟ |
Bir keresinde Bu kızı bıraktın. | Open Subtitles | لقد تخليّتَ عن هذهِ الفتاة مرّة هل ستفعل ذلكَ مجدداً؟ |