Bu konuda konuşmak istemiyorum. Erkek arkadaşım yok zaten. | Open Subtitles | لا أريد التحدث عن ذلك ليس لي حبيب، على أي حال |
Eminim ki kendine güven duymuyor ve bu yüzden Bu konuda konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا واثق من أنها خجولة ولا تريد التحدث عن ذلك. |
Belki de Bu konuda konuşmak istemiyordur. | Open Subtitles | ربما انه لا يشعر مثل الحديث عن هذا الامر. |
Ama Bu konuda konuşmak istemiyor ve haftada bir gidiyor. | Open Subtitles | ولكنه لايريد التحدث عن هذا وسيخرج خلال اسبوع |
Birinci olarak yapmadığımız bir şeyi kesinlikle yapabiliriz: Bu konuda konuşmak. | TED | إن أول أمر نستطيع أن نفعله هو ذاته الذي لا نقوم به فعلياً: التحدث عن الأمر. |
Bu konuda konuşmak istediğini biliyorum ve bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | أعرف أنك أردت التحدث بالأمر ولم أكن أتكلم، آسف على ذلك |
Madem kimse bana sormuyor, ben anlatayım bari... Dün gece eve bir polis attım ve Bu konuda konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنلمّيسألأحدعنحالي،فسوفأخبركم، لقد بالأمس للمنزل مع شرطي دعارة ، وأجل ، أريد الحديث عن ذلك |
Bu konuda konuşmak istemediğini söylemiştin ama duramıyorsun. | Open Subtitles | أنت قلت أنك لا تنوي التحدث عن ذلك و لكنك تحدثت |
Louis Bu konuda konuşmak istemediğini biliyorum ama büyüdüğümden beri hayatımı endişe içinde yaşadım. | Open Subtitles | ،لويس ،أعلم أنك لا تحب التحدث عن ذلك ،لكنني عشت حياة رشدي كاملة أتساءل |
Hayır anne şu an orta yaş krizindesin aynı babam gibi ve Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا،يا أمي.أنتِ تواجهين أزمة منتصف العمر مثل أبي تمامًا و أنا لا أرغب في التحدث عن ذلك |
Bu konuda konuşmak istemiyorum! | Open Subtitles | "لكن يا " مارثا - لا أريد التحدث عن ذلك - |
Evet, haklısın. Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | بلى, هذا صحيح, لا أرغب في الحديث عن هذا. |
Bu konuda konuşmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | هل يجب ان نستمر في الحديث عن هذا الموضوع؟ |
Belki sinir bozucu olduğun ve Bu konuda konuşmak istediğin içindir. | Open Subtitles | ربما لسبب ما أعتقد أنكِ ستكوني مزعجة جداً وتودين التحدث عن هذا |
Herkes hissediyor ama kimse Bu konuda konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | تعرف الجميع يشعر بهذا و لا احد يريد التحدث عن هذا |
Bu konuda konuşmak istemiyorum Ve evet annemler daha bilmiyor ve yeni bir tane iş bulana kadar da bilmesinler. | Open Subtitles | لا أريد التحدث عن الأمر, ولا, لا تعرف والدتاي بعد ولا أريد إخبارهم حتى أجد دراسة جديدة |
Babamı ben öldürmedim ve Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم أقتل والدي, ولا أريد التحدث بالأمر |
Bu konuda konuşmak benim için hiç de kolay değil ama bazen, gerçekten bu iş için mi yaratılmışım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | و ليس من السهل لى الحديث عن ذلك لكنى أحياناً أتسائل إذا ما كنت قادراً على ذلك |
Sanırım konuyu değiştirmeliyiz. Tabii sen Bu konuda konuşmak istemiyorsan? | Open Subtitles | أظن أننا يجب أن نغير الموضوع إلا لو كنتي تريدين التحدث عنه |
L Bu konuda konuşmak için sevmiyorum, ama Burada küçük bir medya patronu ait olup, ben de bir öneride bulunabilir miyim? | Open Subtitles | لا أحب أن أتحدث عن ذلك لكنك تواعدين رجلا ذو شأن كبير فى عالم الاعلام لذا أيمكننى أن أقترح شيئا ؟ |
Önemli değil. Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ـ لا شىء,أنا لا أود التحدث بهذا الشأن |
İki haftada bir oraya geliyorum. Sonunda sen geleceksin ama Bu konuda konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | إنني أسافر ذهاباً و إياباً بين إسبوع و آخر ، و الآن حيث و أخيراً ستأتين لا تستطيعين حتى التحدث بشأن ذلك ؟ |
Bu konuda konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريدين التحدث في الموضوع ؟ |
Bu konuda konuşmak istemiyorsun. Seni suçlamıyorum. | Open Subtitles | لا تود التحدّث عن الأمر أنا لا ألومك |
Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحدث بهذا الشأن |
- Bak, biliyorum Bu konuda konuşmak istemiyorsun, ancak şunu da biliyorum ki, yani.. | Open Subtitles | وأعرف انك تعرف وأنك لا تريد الحديث بهذا الشأن |
Evet, uzun zaman önceydi. Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، كان هذا منذ وقت طويل لا أريد الحديث عن الأمر |