Aynı zamanda Bu ofisin 2009 yılındaki Kızıl Ekibi takip ettiği şüphesindeyim. | Open Subtitles | أنا أيضاً أشك بأن هذا المكتب يراقب أعضاء الفريق الاحمر عام 2009م. |
Bu akşam Bu ofisin tarihinde... yer almayan bir hareket alıyorum. | Open Subtitles | الليلة، سأقوم بفعل غير مسبوق في هذا المكتب |
Bugün Bu ofisin başarısı büyük ölçüde teknik ekipten geldi. | Open Subtitles | نجاح هذا المكتب اليوم يعود في جانب كبير منه الى الفريق التقني |
Bu ofisin çok ağır, dava yükleri taşıdığını biliyoruz ve ihtiyaç olunduğunda... | Open Subtitles | نحن نعرف ان هذا المكتب يحمل عملاً كثيراً جداً |
Sizin, Bu ofisin son sahibi ile yakınlığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أفهم بأنكما كنتم مقربين مع آخر شاغرة لهذا المكتب |
Bu ofisin müsaadesi dışında, eyalet sınırlarını terkedemezsiniz. | Open Subtitles | لا عبور للحدود دون أخذ الإذن من ذلك المكتب |
Bu ofisin çok ağır, dava yükleri taşıdığını biliyoruz ve ihtiyaç olunduğunda... | Open Subtitles | نحن نعرف ان هذا المكتب يحمل عملاً كثيراً جداً |
Bu ofisin elemanlarından birisi, Amerikan Ordusunun uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaştığını düşünüyor, ve bu iddiasını ispatlamak için demokrasi adına canını vermiş genç insanların naaşlarını taciz ediyor ! | Open Subtitles | هكذا سيتم تفسير ما يحدث اليوم أنّ شخصاً تم تعيينه من هذا المكتب يعتقد أن الجيش الأمريكي يقوم بأعمال نقل المخدرات |
Bu ofisin başına geçmeyi kabul ettiğimde, bu işi anladığımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | ...عندما وافقت على إدارة هذا المكتب ظننت أننى فهمت هذه الوظيفة... |
Bu ofisin işini yapıp yapmadığına dair bir analiz yapıncaya kadar. | Open Subtitles | إلى أن أقوم بتقييم كامل لطريقة عمل هذا المكتب. |
...Patty Hewes ile ilişkin olduğunu biliyorum ancak Bu ofisin mahremiyetini korumak bir zorunluluktur. | Open Subtitles | ولكن الحفاظ على السرية في هذا المكتب هو ضرورة حتمية |
Eğer alnıma silah dayarsanız Bu ofisin kontrolden çıktığını söylemek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً, اذا صوُبت مسدس علي رأسي يجب علي أن أقول, أن هذا المكتب خارج عن السيطرة |
Şunlara bakın. Bu ofisin bir giyim kuralına ihtiyacı olduğu açık. | Open Subtitles | أنظر اليهم , هذا المكتب يحتاج الي لباس خاص |
Politika, politikadır ama Bu ofisin işleri hala devam ediyor. | Open Subtitles | هي السياسة، ولكن أعمالُ هذا المكتب لاتزال مُستَمرة |
Bu ofisin taze bir nefese ihtiyacı var, bu nedenle başsavcı olarak Wendy Scott-Carr'ı destekliyorum. | Open Subtitles | ما يحتاجهُ هذا المكتب هو نسمة هواء منعشة، ولهذا |
Bay Morrison, Bu ofisin insanlara evlerini nasıl.. | Open Subtitles | سيد موريسون، هذا المكتب لا يملك الصلاحيات |
Her şey Bu ofisin içinde telefonda ya da internet üzerinden olacak. | Open Subtitles | وكل شيءٍ يحدث في هذا المكتب وعلى الهاتف أو الإنترنت |
Bak, Bu ofisin iyi gidişatını mümkün olduğunca uzun süre ayakta tutman gerektiğini anlıyorsundur. | Open Subtitles | اصغي، آمل أنه يمكنك احترام حاجتي لأن أحافظ مظهر هذا المكتب لأطول مدة ممكنة |
Bu ofisin, benim görmediğim bir kapısı var mı? | Open Subtitles | إذن، هل يُوجد هناك باب لهذا المكتب لا أراها؟ |
Ben vali olsam da olmasam da aynı amaçlar için bile olsa Bu ofisin fantezilerine hizmet etmem. | Open Subtitles | متى وليس عندما أصبح الحاكم التالي لن أخدم الأولويات التي ترجيء إلى قفزة لهذا المكتب |
Bu ofisin sistemli olması gerekiyor. | Open Subtitles | ذلك المكتب يحتاج لأن يكون فوق مستوى الشبهات |
Benimle Bu ofisin içerisinde böyle konuşamazsın. Konuşamazsın işte. | Open Subtitles | لا تستطيع محادثتي بذلك الشكل في المكتب لا تستطيع , أنا رئيسك |