bu resimler Simla'da çekilmiş. Ama ben orada hiç çekilmedim ki! | Open Subtitles | هذه الصور تم التقاطها في سيملا ولكني لست على علمٌ بها |
Oraya giden numuneye kamera yerleştirmiştik numune geri gelmedi ama bu resimler geldi. | Open Subtitles | وضعنا كاميرا على آله ارسلناها هناك لم تعد الآله ولكن هذه الصور عادت |
bu resimler dönmeye devam edecek, bu arada ben de konuşayım. | TED | وسيستمر عرض هذه الصور بينما أتحدث قليلا. |
Central Park'ta bulunmayanlar için bu resimler bunu tam olarak ifade edemeyebilir. | TED | ولكن، بالنسبة لمن لم يزرها، فلن يستوعب تلك الصور بشكل كامل. |
bu resimler, benim siperlerden kurtulmama vesile olacak. | Open Subtitles | هذه الرسومات قد تشق طريقي إلى خارج الخنادق. |
bu resimler oldukça güzel genç yeteneğin ne kadar kırılgan olabileceğini bilirim söylesene hediyen nasıl bastırıldı şey... | Open Subtitles | هذه اللوحات جيدة أعرف مدى ضعف المواهب الصغيرة، اخبريني كيف دفنت موهبتك حسناً... |
bu resimler iyi. | Open Subtitles | هذه الصورِ رفيعة. |
bu resimler buradakinin herhangi biri olabileceğini göstermek için isimsiz bir şekilde çekildi. | TED | هذه الصور التقطت بشكل عشوائي لدرجة أنها قد تكون صورت من قبل أي شخص. |
Burada gösterdiğim bu resimler, Madureira'dan bazı resimler. | TED | هذه الصور التي أعرضها هنا، هي بعض الصور من ماديوريرا |
bu resimler, cümleler oluşturacak biçimde sıralanıyor ve cümleler sesli olarak okunuyor. | TED | ويتم ترتيب هذه الصور مع بعضها البعض لتكوين جملة، ويقوم البرنامج بنطق هذه الجمل. |
bu resimler şiddet veya cinsel içerikli. | TED | تتسم المشاهد في هذه الصور بطبيعة عنيفة أو جنسية. |
Burada gerçekten vurgulamak istediğim, tüm bu resimler kişisel kameranızla çektiğiniz fotoğraflar gibi olan günlük fotoğrafların parçalarının bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. | TED | وأود أن اؤكد هنا أنّ جميع هذه الصور تم صنعها بجمع قطع صغيرة من صور ملتقطة يوميًا، كالتي تلتقطونها باستخدام كاميراتكم الخاصة. |
Size bu resimlerin Sahra Çölü'nden veya başka yerden çekildiğini söyleyebilirdim, ve öyle görünüyor ki siz de bana inanırdınız, ama bu resimler Mars'ta çekildi. | TED | و لو أخبرتكم بأن هذه الصور ملتقطة في الصحراء على الأرض، أعتقد أنكم كنتم لتصدقوني و لكن هذه الصور ملتقطة على المريخ. |
bu resimler en iyi sembolik olarak tanımlanabilir, o kadar sembolikler ki belki de klişeler. | TED | أقل وصف توصف به هذه الصور أنها إبداع إبداع كبير .. ربما صور لأمور مسلم بها |
bu resimler bir yayıldı mı neler olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين ماذا يحدث للفتيات عندما تصبح تلك تخرج تلك الصور للخارج؟ |
bu resimler daha sonra sosyal ağlarda yayınlandı. | Open Subtitles | تلك الصور نشرت لاحقا على وسائل التواصل الإجتماعي |
Seninle, okulda çizdiğin bu resimler hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اتعلمين , أريد التحدث عن هذه الرسومات التي كنتِ ترسمينها في المدرسة |
bu resimler genelde idealist ressamlar tarafından yapılmıştır. | Open Subtitles | هذه اللوحات من الغالب رسمها رسام مثالي |
bu resimler sahte. | Open Subtitles | Uh، هذه الصورِ مزيفة. |
Ona 'Evrenin Babası' diyorlar ve bu resimler de Odin'nin oğullarından bazılarını gösteriyor. | Open Subtitles | أبو الجان كما يدعوه وهذه الصور لبعض من أبناء أودين العديدين |