Modern insanların Bu saçmalığa kanacağına gerçekten inanıyorlar mı? | Open Subtitles | .. . هل يأخذ الناس العصريين حقا هذا الهراء بجدية؟ |
Aç şu kapıyı. Bu saçmalığa daha fazla dayanamayacağım. | Open Subtitles | .افتحي ذلك الباب .لا أستطيع تحمّل هذا الهراء أكثر من ذلك |
Aynı zamanda Bu saçmalığa da dikkat etmeyecekler. | Open Subtitles | أنت على حق و لا أحد ينتبه الى هذا الهراء أيضا |
- Bu saçmalığa bir son vermemizi istiyorum! | Open Subtitles | علينا أن نضع حدا لهذا الهراء وكيف لنا أن نفعل؟ |
Bu saçmalığa katlanmak zorunda değilim, dostum. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن أتحمل هذا الهراء يا رجل |
Tüm saygımıza rağmen Bu saçmalığa bir son verelim. | Open Subtitles | المعذرة يا سيدة تاناكا لنختصر كل هذا الهراء وندخل لب |
Hayatımın bir yılını Bu saçmalığa harcadım. | Open Subtitles | لقد ضعيت عاما كاملا من المدة فى هذا الهراء |
Bu saçmalığa biraz daha devam ederseniz... hepinizi dışarıya attırırım! | Open Subtitles | مزيد من هذا الهراء وسوف أطرد جميعكم من هنا |
Bu saçmalığa neden katlanıyorum, bilmem. | Open Subtitles | لماذا لاتوقفوا هذا الهراء الذى لاأدرى عنه شيئا |
Daphne, bütün akşam Bu saçmalığa dayanmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا تتوقعي تحمل أمسية كاملة من هذا الهراء |
Haydi Joann. Bu saçmalığa tahammül etmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | هيا يا جوان لا يجب ان نبقي في هذا الهراء |
İnanın bana, tamam mı? Paul'ün hatırına Bu saçmalığa inanmayı çok isterdim. | Open Subtitles | أعذروني، أتمنى لو أني أصدق كل هذا الهراء |
Orada kimse yoksa Bu saçmalığa bir son vereceksin! | Open Subtitles | عديني أنكِ ستتوقفي عن هذا الهراء إذا كان لا يوجد أحد هناك |
Eğer Bu saçmalığa devam ederse, | Open Subtitles | لأنني سأخبره بأنه لو استمر في هذا الهراء |
Kasaba halkı Bu saçmalığa inanmayacak kadar akıllıdır. | Open Subtitles | حسناً وجهة نظرى هى أن الناس فى هذه البلده عقلاء جداً من أن يستمعوا لهذا الهراء |
Bu saçmalığa yine başlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعرف انك ستعود لهذا الهراء ثانيتا... |
Bu saçmalığa inanıyor musun? | Open Subtitles | الآن لا تخبرني أنّك تصدّق هذا الكلام الفارغ |
- Bu saçmalığa katlanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لستُ مُضطرًّا أن. أتعامل مع هذا الهُراء. |
Ama sence de artık Bu saçmalığa bir son vermenin zamanı gelmedi mi? | Open Subtitles | لكن حان وقت الغاء هذه المهزلة ، الا تظنين هذا؟ |
Benden Bu saçmalığa inanmamı beklemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تقولى لى ذلك الهراء. ظننتُ أنكِ تبرعتِ بكُلوةٍ أو شىء ما. |
Bu saçmalığa zaten inanmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أصدق تلك التفاهات, على أي حال. |
Kendimi Bu saçmalığa maruz bırakmayı seçtim yine de. | Open Subtitles | ومع ذلك ارغم نفسى على سماع كل هذه التفاهات |
Ama Bu saçmalığa bağlı olduğumuzu dünyaya göstermemize yardımcı olacaksın. | Open Subtitles | لكنك ستساعدنا بإظهار إلتزامنا لهذه التفاهات |
Gerçekten özlemiş gibi. Kadınlar Bu saçmalığa bayılır. | Open Subtitles | وكأنك مشتاق لها حقاً، النساء يحببن تلك الهراءات. |
Hükümet Bu saçmalığa inanmamızı istiyor, tıpkı Ruslar gibi. | Open Subtitles | الحكومه تريدنا أن نؤمن بهذا الهراء , كما الحال مع الروسيين |
Siz de Bu saçmalığa inandınız mı? | Open Subtitles | -و ينكشف إلينا -و هل تصدق هذه الأمور المتعلقة بالشر ؟ |
- Bizi Bu saçmalığa dayanarak takip ettin. | Open Subtitles | لقد تتبعتنا بناءً على هراءه. |
Bu saçmalığa bir son verin ve ahırınıza dönüp samanla uğraşın. Orada işe yarar biri olduğunuzu hissedeceksiniz. | Open Subtitles | و تتخلوا عن هذه الحماقة , و ان تعودوا إلى زرائبكم و اكوام التبن , حيث يكون لبعض فائدة حقيقية |
Paradokslar hakkında her şeyi biliyormuş gibi yapmayacağım... ya da onları takip edenler hakkında, ve doğruyu söylemek gerekirse, Bu saçmalığa hakikaten inanmıyorum. | Open Subtitles | سوف لن أتظاهر بأنني أعرف شيئاً عن الموضوع أو ما يترتب عليه، ولكن بصراحة لا أؤمن بهذه الترهات |