Bu sadece neden araştırma tabanlı merakın desteğine ihtiyacımız olduğunun bir örneği. | TED | إنه فقط مثال على لماذا نحتاج أن ندعم البحوث المبنية على الفضول. |
Bu sadece bir oyun. Ya onlar ya da biz. | Open Subtitles | إنها فقط عبارة عن لعبة, هو أمّا هم أو نحنُ |
ve her gece. Bu sadece bir toplantı hemen umutlanmayalım. | Open Subtitles | وكل ليلة. إنه مجرد اجتماع، لا يجب أن نتأمل كثيراً. |
Destek ekibine iletilmiyor yani. Bu sadece... Bu sadece kanıt kaydediyor. | Open Subtitles | اعني أنه لن يساعدك في قضيتك انه فقط أنت تسجل الأدلة |
Aslında, Bu sadece bir efsane, yani bir gün öyleyce gidebilir. | Open Subtitles | حسناً إنها مجرد أسطورة وقد يتركك هذا المخلوق قبل هذا الوقت |
Ancak daha sonra anladım ki Bu sadece hiçbir yere varamayacağım bir geceydi. | Open Subtitles | لكن كل ما مر الوقت أيقنت أكثر انها مجرد ليلة شراب لافائدة منها |
Bu sadece laf, ve senin için hayattan daha önemli. | Open Subtitles | هذه فقط مادة، وقد أصبحت أكثر أهميّة لك من الحياة |
Bu sadece başlatmak için. Üst üste günlerce uyanık kalmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | انها فقط لكي ينام نحن لا نستطيع ان نبقيه هكذا بلا نوم |
Jerry, Bu sadece Saturn'ün etkisinin kötü olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | جيري، إنه فقط يعني زحل سيئ التأثير إنه فقط خاص |
Bu sadece hepimizin ölmesine neden olacak asil bir duygu. | Open Subtitles | إنه فقط ذلك النوعِ مِنْ الشعورِ النبيلِ الذي سَيَقتلنا جميعاً |
Bu bir tür sihir veya aldatma gibi görünüyor fakat aslında, Bu sadece aksiyondaki kuantum fiziğidir. | TED | يبدو مثل السحر أو الغش، ولكن في الواقع، إنه فقط فعل الفيزياء الكمية. |
Rahatla Bu sadece bir simülatör. Ters bir şey olamaz. | Open Subtitles | استرخي ، إنها فقط محاطاة ، لن يحدث شيء خطير |
Soyları zaten 200 yıl önce tükendi. Bu sadece bir efsane. | Open Subtitles | الكل يعلم هذا منذ مائتي عام . إنها فقط قصة خرافية |
Ve kötümser insanlar diyebilir ki, Bu sadece akıllı bir işadamı kendi pazarlamasını yapmak için ne gerekiyorsa yapıyor. | TED | و المنتقدون من المحتمل أن يقولوا, إنه مجرد رجل أعمال محظوظ يقوم بالمطلوب منه ليطبق نمط تسويقى معين |
Oh, Bu sadece saçmalık tatlım. Bir şekilde o kapıdan girmem gerekli. | Open Subtitles | إنه مجرد كلام يجب أن أدخل من الباب بطريقة ما |
Onlardan kurtulmaya çalıştı ama iyice boğazını sıkmaya başlamışlardı! Bağırmayı denedi! Bu, sadece bir hikâye. | Open Subtitles | وقد حاول ان يهرب ، لكنها كانت تمسكه وتخنقه ، قد حاول ان يصرخ انه فقط قصة |
Ben filmlerimi açıklamam. Bu sadece duyguları zedeler. | Open Subtitles | أنا لا أقوم بشرح فيلمي انه فقط فيلم يثير العواطف |
- Dahilik nedir bilmiyorum. Bu sadece sıradışı bir zeka. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيء عن العبقرية إنها مجرد هامشية رائعه |
SM: Utanmana gerek yok, Bu sadece metaveri. | TED | س.م: لا تشعري بالإحراج، إنها مجرد بيانات وصفيّة. |
Bu sadece bir moda. Felsefe. | Open Subtitles | انها مجرد مسألة موضة هذا كل شيء فى الفلسفة |
Nikki, Bu sadece bir gözden geçirme. Kendine çok yüklenme. | Open Subtitles | هذه فقط قراءة سريعة يا نيكى فلا تقسى على نفسك |
- Albay, telaşa gerek yok. - Bu sadece Shakespeare. | Open Subtitles | أيها الكولونيل , لا وجود لما يدعو للقلق انها فقط جملة لشكسبير |
Ve Bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. | TED | وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان. |
Tanrı aşkına, Alan. Bu sadece hayır amaçIı küçük bir kumar. | Open Subtitles | بربك يا الن انه مجرد قليل من لعب القمار الخيري |
Bu sadece ihlalleri belgelemek için yeni ve potansiyel olarak güvenli bir yol değil ayrıca gelişen global dijital neslini başlatan bir program. | TED | لن يزيد هذا الأمر فقط وسيلة جديدة و آمنة لتوثيق التعسفات ، بل سيفتح آفاقا واسعة للجيل الرقمي العالمي المتزايد. |
Bu, sadece birkaç dakikanızı alır. | Open Subtitles | وأضافت أنه فقط لمدة دقيقة أو اثنتين إلى الوقت الذي كنت بعيدا |
Yoksa Bu sadece yaşlı annenin dırdırına duyduğun bir tutku mu? | Open Subtitles | أم أنها مجرد الرغبة في إيقاف أمك العجوز عن التذمر أخيراً؟ |
Bak, Bu sadece bir oyun, Luke. Jordan bile ilk profesyonel maçında berbat oynamıştır. | Open Subtitles | أنظر , أنها فقط مباراه واحده يا لوك حتي جوردون لعب مباره سيئه في مباراته الاولي |
Ama Bu sadece yardım etmek istersem olacak değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا فقط إذا وافقت على المساعدة ، صحيح ؟ |