ويكيبيديا

    "bu salondaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في هذه الغرفة
        
    • في هذه القاعة
        
    Beni ve bu salondaki birçok kişiyi pataklayabilir. TED ولا يزال بإمكانه أن يبرحني ضربًا وربما معظم من في هذه الغرفة.
    Hâlâ bu salondaki en yakışıklı adam olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا ما زلت أَعتقد بأنك الرجل الوسيم في هذه الغرفة
    bu salondaki herkes, bunu dinledikleri için artık daha aptal. Open Subtitles كل شخص في هذه الغرفة أصبح أغبى الآن لأنه استمع إليك
    bu salondaki sizler gibi önde gelen düşünürlere ihtiyacımız var. TED ولكننا نحتاج اناسا يشبهون جميع من في هذه القاعة, مفكرين قاده
    Ve cezaevlerinde çalıştığımda, bana çok bariz gelen buydu: bir çoğumuz için bu salondaki, ve ölüm hücrelerinde çalıştığım bir çok adamların da, merhamet tohumları bir kez bile sulanmamış. TED وعندما عملت داخل السجون كان من الجلي بالنسبة لي ان كثيرون منا في هذه القاعة وكل من عملت معه في زنزانات الموت .. نعاني من عدم رعاية بذرة التعاطف لدينا
    bu salondaki kadınlar bir ateş denizindeki nilüferleridir. TED ان النسوة هنا في هذه القاعة هن كزهرة اللوتس في بحر من نيران
    bu salondaki adamların yarısı, bu gece onların kollarında olmanı isterdi. Open Subtitles نصف الرجال في هذه الغرفة يتمنون أن تكوني بين أيديهم
    bu salondaki herkes. Siz, ben, bu şehirdeki herkes. Open Subtitles جميعنا في هذه الغرفة أنت , أنا , كل من بالمدينة
    Bugün bu salondaki herkesi şaşırtacak bir bilgi açıklayacağım. Open Subtitles سوف أكشف لكم اليوم معلومات ستُدهش كل شخص في هذه الغرفة
    Bugün bu salondaki herkesi şaşırtacak bir bilgi açıklayacağım. Open Subtitles سوف أكشف لكم اليوم معلومات ستُدهش كل شخص في هذه الغرفة
    bu salondaki her herife ne kadar hızlı otuzbir çekebilirsin? Open Subtitles كم السرعة التي تحتاجينها لمداعبة قضيب كل شخص في هذه الغرفة ؟
    Bunu bu salondaki herkesten çok hak ediyorsun. Open Subtitles انك تستحقها اكثر من اي شخص موجود في هذه الغرفة
    bu salondaki herkes bir öğretmenden ya da bir yetişkinden etkilendi. TED الكل في هذه الغرفة تأثر بمعلم/ة أو شخص كبير.
    bu salondaki herkes en kötü durum senaryolarını duymuştur. TED كل شخص في هذه القاعة سمع بالسيناريو الأسوأ.
    bu salondaki gülmeyen tek kişi sensin. Open Subtitles أنت الشخص الوحيد في هذه القاعة الذي لا يضحك
    Eğer çocukluk günlerimize dönersek... sanırım o zamanlar bu salondaki çoğumuz adaletin otomatik olarak geldiğini sanırdık. Open Subtitles بالعودة إلى طفولتنا أعتقد أن معظم من في هذه القاعة يعتقد أن العدالة تأتى تلقائيا
    Bakın, böyle davranmaktan vazgeçmeliyiz... çünkü bu salondaki herkesin en azından gey kuzeni vardır. Open Subtitles عليكم التوقف عن هذا لأن الجميع في هذه القاعة على الأقل لديه ابن عم شاذ
    bu salondaki her bir dürüst insan, sizin bu sözlerinizi nefretle karşılamaktadır. Open Subtitles كل إنسان محترم في هذه القاعة غاضب من ما قلتيه
    ...yani bu salondaki herkesin kabullendiği bir şeyi açık açık dile getirdin. Open Subtitles وأنا أعني، كل من في هذه القاعة .شيء كلنا نتّفق عليه
    Kavalyem bu salondaki en güzel kadın olduğundan dolayıdır. Open Subtitles حسناً، ذلك لأنّ رفيقتي هي أجمل امرأة في هذه القاعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد