Barmen bize iki "stinger" daha. Bu seferki yeşil naneli olsun. | Open Subtitles | بارمان, هذه المرة, احضر لنا كأسين سترينرز وضع فيهما نعناع أخضر. |
Bu seferki düşmanlarımız daha öncekilere göre tamamen farklı seviyedeler. | Open Subtitles | الأعداء هذه المرة مختلفون كليا في المستوى عن المرة السابقة |
İlk üç ailemin benimle konuşmadığını hesaba katarsak Bu seferki düzgün olsun istiyorum. | Open Subtitles | وبما أن عائلاتي الثلاث لا يتحدثوا إلي أريدها هذه المرة ان تكون صحيحة |
Hayır, anne, Bu seferki gerçek bir kız. | Open Subtitles | كلا, أمّاه, إنها فتاة بالفعل هذه المرّة. |
Bana oyun oynamayın, Ekselans. Bu seferki öyle bir görev değildi. | Open Subtitles | لا تراوغى ياسمو الأميره لم تكونى فى مهمة انسانية هذه المره |
Bu seferki gerçek olan. Tabutu için de para vermiştim. | Open Subtitles | هذه المرة جدتي الفعلية وأنا ساعدت في دفع ثمن التابوت |
Ve yeni bir kitap yazdım, ama Bu seferki beni Wired dergisinin kapağına taşımayacak. | TED | وقد ألفت للتو كتابا جديدا، ولكن هذه المرة ليس من النوع الذي سيجعلني أظهر على غلاف مجلة وايرد. |
- Bana yeni bir ipucu lazım. - Tamam, Bu seferki bakış açısı ne? | Open Subtitles | اريد دليلا جديدا ما هو المنظور هذه المرة |
Bu seferki toplantı şehir kulübünde olacak. | Open Subtitles | سيكون الاجتماع هذه المرة بالنادي الاجتماعي |
Ama Bu seferki silahım bıçak değil, gerçekti. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة ليس بأستخدام سكين و لكن بالحقيقة |
Bu seferki çok özel ve kabul edeceğine söz vermelisin. | Open Subtitles | إنه شيء مميز هذه المرة و يجب أن تعديني بأن تقبليه |
Bu seferki çok ciddi. Seni öldürecekler. | Open Subtitles | هذه المرة ليس فيها خداع سيقومون بقتلك لا محالة |
Bi el atıver ortak. Bu seferki biraz sulu olacak. | Open Subtitles | ساعدني يا رفيقي ستكون قطعة واحدة هذه المرة |
Teoride seninle aynı fikirdeyim ama Bu seferki çok farklı. | Open Subtitles | نظرياً أتفق معك لكن الظروف مختلفة هذه المرة |
Bu seferki film endüstrisinde oldukça fazla saygı görüyor. | Open Subtitles | فالشركات الصناعية تصب جل أهتمامها في هذه المرة |
Öyleyse Bu seferki ateşte yürüme mi? | Open Subtitles | إذا هل ستعلمني هذه المرة السير على النار؟ |
Ama Bu seferki farklı olabilir. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك، هذه المرّة قد تكون مختلفة |
Haklısın, art niyetli davrandım, ama Bu seferki safçaydı. | Open Subtitles | أنت كنت مُحقاً، لديّ دوافع خفيّة، لكن هذه المرّة كانت نقيّة. |
Yaşadığımız yerde, karavanların patlaması, sık rastlanan bir durumdu, ama Bu seferki özeldi, çünkü içinde ünlü bir insanla patlamıştı. | Open Subtitles | انفجار المقطورات أمر شائع في مكان معيشتنا ولكن هذه المره كانت مميزة, 'لان شخص مشهور مات فيها. |
Bu seferki, yanında bir de arkadaş getirmiş. | Open Subtitles | أحسب لا أحد لماذا. هذا واحد جلبت شركة صغيرة معه. |
Bu seferki mesaj ne? | Open Subtitles | ما هي الرسالة التي أراد أرسالها في هذهِ المرة ؟ |
Bu seferki kâbusları farklıydı. | Open Subtitles | كوابيسها كانت مختلفة تلك المرة |
Size yalan söylemeyeceğim çocuklar, Bu seferki işte istihbaratımız çok kısıtlı. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم بأننا بموضع حسًاس للغاية |
Bu seferki çok kötü değil ya, boş ver. | Open Subtitles | أنها ليست سيئة للغاية هذا المرة. |
Yani Bu seferki daha kişisel. | Open Subtitles | حسناً ، هذة المرة يبدو قليلاً انها جريمة شخصية. |
Şimdi size bir başka örnek göstereyim, Bu seferki nedensel akıl yürütme sorunuyla ilgili. | TED | دعوني أريكم مثلاً أخر، وهذه المرة حول مسألة الاستدلال السببي. |