- Biraz yardım alabilirdim ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | كان يمكن أن أستفيد من بعض المساعدة ولكن هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil, Walter. Meşgul olman problem değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا بأس أنك مشغول |
- Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لن أذهب لأي مكان هذه ليست مشكلتك |
Ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | ليست هذه مشكلتك لكن هذه مشكلتك |
Dinle beni, Bu senin sorunun değil, tamam mı? | Open Subtitles | إستمعلى. إنها ليست مشكلتك , حسنا ؟ |
- Camille, Bu senin sorunun değil. - Ama olabilir. | Open Subtitles | كاميل، انها ليست مشكلتك - ممكن ان تكون - |
Rus hizmetçiden. Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | مدبرة المنزل روسية تلك ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. Kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا يجب أن تبقى هنا. |
Bu senin sorunun değil. Kalman gerekmiyor. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا يجب أن تبقى هنا. |
Bu senin sorunun değil, onun sorunu. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك بل هي مشلكتها هي |
Ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لكن هذه ليست مشكلتك. |
Siyah, git buradan evlat. Bu senin sorunun değil! | Open Subtitles | (أسود)، أخرج من هنا يا رجل، هذه ليست مشكلتك! |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك سيدي |
Endişelenme, Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لا تقلق هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك. |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك. |
Ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لكن ليست هذه مشكلتك |
Boşver. Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لا بأس، إنها ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil, Doc. | Open Subtitles | انها ليست مشكلتك. |
Rus hizmetçiden. Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | مدبرة المنزل روسية تلك ليست مشكلتك |