bu seyahat, bu bayan sayesinde başladı. | Open Subtitles | لقد بدأت هذه الرحلة الإستكشافية بفضل هذا الشاب. |
bu seyahat fikri çok mükemmel. 40 gün boyunca zina yapabileceğiz. | Open Subtitles | هذه الرحلة فكرة رائعة 40يوماً من العربدة |
Evet, sadece düşünüyordum da bu seyahat çok da harika bir fikir değildir. | Open Subtitles | نعم ، كنت أفكر ربما هذه الرحلة ليست بفكرة سديدة |
Bak, ne demek istediğini anlıyorum. Gayet iyi anlıyorum ama bu seyahat şu an için ihtiyacın olan şey değil. | Open Subtitles | أنظر , لقد سمعت ماقلته وأنك تحتاج , الى هذه الرحلة |
Bak, ne demek istediğini anlıyorum. Gayet iyi anlıyorum ama bu seyahat şu an için ihtiyacın olan şey değil. | Open Subtitles | أنظر , لقد سمعت ماقلته وأنك تحتاج , الى هذه الرحلة |
Bu adam gelmeseydi bu seyahat ne kadar sıkıcı olurdu, öyle değil mi? | Open Subtitles | كم ستكون هذه الرحلة مملة لو لم يأتي معنا ذلك الرجل؟ |
Peki, bu seyahat mükemmel ama ben Pawnee'yi özledim. | Open Subtitles | حسناً، هذه الرحلة عظيمة لكن أشتاق لـ باوني، أتعرفين؟ |
Ancak sadece bu seyahat değil Amber son üç ayda ikinci kez buraya gelmiş. | Open Subtitles | وليست هذه الرحلة الوحيدة فلقد كانت هناك مرتين في اخر ثلاثة اشهر في اول مرة ذهبت لوحدها |
Hayatımızdaki gibi, bu seyahat te sizsiz olmayacak. | Open Subtitles | تماما مثل حياتنا، هذه الرحلة لن تكون هي نفسها دون لكم. |
Mesela bu seyahat. 2 saat öncesinde bize gidiyoruz dedi. | Open Subtitles | فلنأخذ هذه الرحلة مثالًا... في ساعتين قال لنا: نحن ذاهبون |
bu seyahat boyunca mızıkçının tekiydin! | Open Subtitles | لقد كنتِ بمثابة بطانية مبللة هذه الرحلة كلها |
Biftek, kitap, tüm bu seyahat. | Open Subtitles | الستيك، الكتاب، اللعنة، هذه الرحلة كاملة. |
bu seyahat bizi nano dünyaya doğru götürecek. | TED | هذه الرحلة ستأخذنا إلى عالم النانو. |
Sanki bu seyahat hiç bitmeyecek. | Open Subtitles | مثل، هذه الرحلة لن تنتهى أبداً |
Sanki bu seyahat hiç bitmeyecek. | Open Subtitles | مثل، هذه الرحلة لا تنتهي أبداً |
Geçen hafta orada olmadığım için üzgünüm, fakat bu seyahat bir anda ortaya çıktı. | Open Subtitles | - لا شئ انا حقيقاً اسف بسبب اخر اسبوع انا اعرف اننى قلت لك انى ساكون هناك ولكن هذه الرحلة جأت فجأة |
bu seyahat daha kötü bir zamanda olamazdı. | Open Subtitles | لا يمكن أن تأتي هذه الرحلة في وقت أسوأ |
bu seyahat keyif içindir herhâlde. | Open Subtitles | أخبريني أن هذه الرحلة من أجل المتعة |
bu seyahat Tanrı'nın onun için tasarladığı muazzam gelecek için bir hazırlık olacak. | Open Subtitles | ... هذه الرحلة ستكون تحضير للمستقبل العظيم الذي رسمه له الرب |
bu seyahat bana düşünmek için zaman sağladı. | Open Subtitles | هذه الرحلة أعطتني الوقت لأفكّر |
- bu seyahat tam bir felaketti. | Open Subtitles | . الرحلّة كلّها كانت كارثيّة |