bu soruşturmanın kontrolü de bende, bunu sakın unutayım deme. | Open Subtitles | أنا المسؤول عن هذا التحقيق ولا أودّ نسيان هذا قطّ. |
Benden bu soruşturmanın başına muhalif partiden birini koymamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريد مني أن أضع عضو حزب المعارضة مسؤولاً عن هذا التحقيق |
bu soruşturmanın detayları hakkında tartışmayacağım bu nedenle sormayın. | Open Subtitles | لن أناقش تفاصيل هذا التحقيق لذلك لا تزعجوا أنفسكم بالسؤال |
bu soruşturmanın detayları hakkında tartışmayacağım. Bu nedenle sormayın. | Open Subtitles | لن أناقش تفاصيل هذا التحقيق لذلك لا تزعجوا أنفسكم بالسؤال |
Eğer Kido bu soruşturmanın anahtarıysa, ne yapman gerektiği umrumda değil. | Open Subtitles | أن كان " كيدو" المفتاح لهذا التحقيق لا أهتم لما ستفعله |
bu soruşturmanın başında ben varım. Anlıyorum ki elinizde kanıtlar var onları benimle paylaşırmısın | Open Subtitles | أنا أترأس هذا التحقيق وعلمت أنك تملك دليلاً لتقدمه لي |
Kesinlikle bu soruşturmanın yanlış kısmında çalışıyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد قد حصلت أنا على الجزء السيء من هذا التحقيق |
bu soruşturmanın her adımında bilgilendirilmek istiyorum. | Open Subtitles | ويتوقع لي الإبلاغ بكل جزء من هذا التحقيق هل سأبقى في الدائرة ؟ |
Hunt bu soruşturmanın her şeyi yıkabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | مطاردة يقول هذا التحقيق ويمكن هدم كل شيء. |
bu soruşturmanın çıkarı için kararı size bırakacağım Dr. Brennan. | Open Subtitles | لمصلحة هذا التحقيق سوف أذعن لرأي د . برينان |
İnan bana, elinde bu soruşturmanın büyük bir zaman ve kaynak israfı olduğuna dair gerçek bir kanıt olsaydı, buna çok memnun olurdum. | Open Subtitles | ثـق بي، إذا كان لديك دليل واقعـي هذا التحقيق بالكامل كان مضيعة كبيرة للوقت و الموارد فأنا أود الحصول عليه |
Bilginiz olsun, gururum ne kadar okşanmış olsa da bu soruşturmanın sonuna dek gideceğim. | Open Subtitles | للتوضيح فقط، مع أني أشعر بالإطراء، سأتبع هذا التحقيق إلى أين يقودني. |
bu soruşturmanın gerçekleşeceğini gören ve bizden daha fazla bilgiye sahip başka bir ofis ya da daire varsa, söyledin de bilelim. | Open Subtitles | إن كان هناك مكتب أو وكالة أخرى لديها رؤية حول هذا التحقيق و لديها معلومات أكثر منا، فلتخبريني بذلك |
bu soruşturmanın amacı beni insafsızca hedef almaktır. | Open Subtitles | يظهر لي بوضوح أن هذا التحقيق يستهدفني شخصيًا |
bu soruşturmanın her aşamasında yardım etmek dışında hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | لقد تعاونت كلياً مع كل مرحلة من هذا التحقيق |
Bayan Knope, başka itirazınız yoksa, bu soruşturmanın sonuna gelip ceza kısmına ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | آنسه نوب ، بإستثاء إن كان لدي أي إعتراضات سنقوم بإنهاء هذا التحقيق وسننتقل إلى مرحلة العقاب |
bu soruşturmanın amacı beni insafsızca hedef almaktır. | Open Subtitles | فيمكنكم بكل وضوح ان تروا ان هذا التحقيق كيدى |
bu soruşturmanın zırvalıktan öte bir şey olduğuna inanıyor musun? | Open Subtitles | . هل تعتقد ان هذا التحقيق يكون أكثر من كونه تمثيلية ؟ |
Onun yanında çalışmaktan gurur duyuyorum ve bu soruşturmanın, beyhude bir arayıştan çok daha öte bir şey olduğunu göz önünde bulunduruyorum. | Open Subtitles | 'أنا متشرف أنني عملت يجانبه' 'و أنا أعتبر هذا التحقيق لا أكثر من' '.رحلة |
Efendim, bu soruşturmanın halka açıklanması ne kadar sürer? | Open Subtitles | يا سيدي، كم من الوقت سوف يستغرق لهذا التحقيق أن يصبح الجمهور؟ |
Bilginiz olsun, kendi adamları da benim ailemi öldürdü. - General Grant bu soruşturmanın konusu değil. | Open Subtitles | للمعلومية رجاله هم من أبادوا عائلتي الجنرال ،"جرانت "ليس موضوع هذا التحقيق. |
bu soruşturmanın öznesi, James Baldwin adlı bir yazardı. | TED | وكان المُشتبه به في ذلك التحقيق هو الكاتب جيمس بالدوين. |