Hiç birimiz İttifak'ın peşimizde olmasını istemiyor, Doktor. Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لا أحد منّا يريد التحالف بيننا أيها الطبيب لهذا أنت هنا |
Bana her şeyi söyleyebilirsin. Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | ستخبرني بكلّ شيء، هذا هو سبب وجودك هنا .. |
Bu yüzden buradasın değil mi? | Open Subtitles | هذا سبب وجودك هنا , أليس كلك ؟ |
Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لماذا أحتفظ بك |
Sende Bu yüzden buradasın. Beni korumak, benim için endişelenmek iyi bir baba olmak için buradasın. | Open Subtitles | لذلك أنت هنا الآن , لحمايتي , لخَوَّفك علي |
Wraithlerin gelmesini istememiştik, ama geldiler. Sen Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لم نقصد أن يظهر الريث ثانية و لهذا أنت هنا |
Yanlış olduğunu biliyorsun. Bu yüzden buradasın İznimi almak için. Seks yapmasak nasıl olur? | Open Subtitles | أنت تعلم أنه أمر خاطئ لهذا أنت هنا تطلب إذنا مني للذهاب |
Ama senin oynayacak bir rolün olduğunu düşünüyorum, bence sen Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنك لم تتبع القوانين لهذا أنت هنا |
Evet, işte Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | حسننا, هذا هو سبب وجودك هنا |
- Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | هذا هو سبب وجودك هنا |
Sen de Bu yüzden buradasın Frank. Yükümü biraz hafiflet. | Open Subtitles | (هذا سبب وجودك هنا يا (فرانك لتزيل بعضاً من الضغط |
Sen Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | هذا سبب وجودك هنا |
Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لماذا أحتفظ بك |
Bu yüzden buradasın, anlıyor musun? | Open Subtitles | لذلك أنت هنا, تفهم ؟ |
Ekibinin öldürülmesinden kendini sorumlu tutuyorsun. Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | إنك تشعر بالمسئولية لمقتل فريقك منذ 8 أشهر، وهذا هو السبب الفعلى لوجود هنا |
Bu yüzden buradasın | Open Subtitles | ولهذا أنت هنا |
Bu yüzden buradasın değil mi? | Open Subtitles | هذا سبب وجودكِ هنا , أليس كذلك ؟ |
Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لهذا أنتَ هنا. |
Hayatta olup olmadığından emin değiliz. İşte Bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لسنا متأكدون من أنها لا تزال على قيد الحياة لهذا السبب أنت هنا |