| Bu yüzden buradayız. Önemli şeyler oluyor. | Open Subtitles | و هذا سبب وجودنا هنا هناك أمور كثيرة أمامنا |
| Gelmen için bir sebep daha. Bu yüzden buradayız oğlum. | Open Subtitles | اذا فهذا سبب اخر لكي تاتي معنا الان هذا سبب وجودنا هنا |
| İşte Bu yüzden buradayız - neyin yanlış olduğunu görmek ve bir daha olmasını engellemek için. | Open Subtitles | حسنا لهذا نحن هنا لنرى ما الخلل الذي حدث ومنع حدوثه مرة أخرى |
| Çıkacak. Bu yüzden buradayız. Onu bekliyorum. | Open Subtitles | سيأتي، لهذا نحن هنا أنا بإنتظاره |
| - Sanırım yanlış anlamışım. - İşte Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | ــ يبدو أنني أسآت فهمك ــ لهذا السبب نحن هنا |
| Bu yüzden buradayız General. - Bir teklifimiz var. | Open Subtitles | لذلك نحن هنا يا حضرة اللواء لدينا مقترح |
| Her zaman eğleniriz, insanlar deli olduğumuzu düşünür. Bizimle dalga geçerler ama biz Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | كنا إضحوكة للناس وكانوا يعتقدون أننا مجانين ولهذا نحن هنا اليوم |
| Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | وهذا هو سبب وجودنا هنا. |
| Cidden. Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أننا كنا هنا. |
| Bu yüzden buradayız. Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | هذا سبب وجودنا هنا هذا سبب وجودنا هنا |
| Bu yüzden buradayız değil mi? | Open Subtitles | هذا سبب وجودنا هنا, أليس كذلك ؟ |
| Korkak seni. Bu yüzden buradayız biz. | Open Subtitles | أيها الجبان هذا سبب وجودنا هنا |
| Bu yüzden buradayız, Eric. Seni dinliyoruz. | Open Subtitles | هذا سبب وجودنا هنا يا "إريك" تحدث |
| Ne olduğunu bilmiyoruz Cordelia. Bu yüzden buradayız. Anladın mı? | Open Subtitles | نحن لا نعرف ما هو لهذا نحن هنا في الـ(كابيش) |
| Bu yüzden buradayız. Şimdi giyin. | Open Subtitles | و لهذا نحن هنا, لذا أرتدى ملابسك |
| Bu yüzden buradayız. Her neresiyse artık. | Open Subtitles | لهذا نحن هنا ، أياً كان هذا المكان |
| Benim babamdam kaçtığım gibi. Bu yüzden buradayız, öyle değil mi? | Open Subtitles | كلانا هربنا يا صديقي لهذا السبب نحن هنا صحيح ؟ |
| CIA bu bilgiyi kullanmakta emin olamadı. Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | إنّ وكالة المخابرات المركزية غير قادرة على إستعمال تلك المعلومات، لهذا السبب نحن هنا. |
| Biz Bu yüzden buradayız... Hayatlarımızı geri almak için. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن هنا لا ستعادة حياتنا |
| Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | لكن لذلك نحن هنا الان |
| Aynı zamanda grubu bulma işine de geri döndüm Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | ومن ثم اعدت البحث عن فرقة ولهذا نحن هنا |
| Öldürülen Hamam Isaac Bass benim büyükbabamdı. Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | الحاخام (إسحاق باس) الذي قُتل كان جدي وهذا هو سبب وجودنا هنا |
| Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أننا كنا هنا. |
| Bu yüzden buradayız, Rex'ten yardım almak için. | Open Subtitles | هذا سبب مجيئنا إلى هنا، للحصول على مساعدة، ريكس |
| Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | ...تيدي، لذلك السبب نحن هنا لكن ذلك لايعني |
| Onları tamamen bozguna uğratırdık. Bugün işte Bu yüzden buradayız. | Open Subtitles | سنتمكّن من هزيمتهم للأبد لهذا إجتمعنا اليوم |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 