Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim. | Open Subtitles | سأريهم أن هذه المخلوقات يمكن أن تروض حتى بدون الجراحة |
Belki de bu yaratıkların en büyük gücü Lovecraft'ın modern görüşünün eseri olmalarıdır. | TED | لكن ربما أعظم قوة كانت تمتلكها هذه المخلوقات اجتذابهم لمعاصري لافكرفت. |
İlk birkaç sayfada bu yaratıkların uykuda olabilecekleri ama asla gerçekten ölmeyeceklerine dair uyarılar vardı. | Open Subtitles | الصفحات الاولى تعلم هذه المخلوقات الذين ماتوا و لكنهم في الحقيقة لم يموتوا فعلياً |
bu yaratıkların, varolmak için yokluğumuza ihtiyaçları var, yardımımıza değil. | Open Subtitles | هذه المخلوقات تحتاج لغيابنا كي تبقى على قيد الحياة، لا لعوننا. |
bu yaratıkların tarzı böyle. | Open Subtitles | هذه هيَ الطريقة التي تُحبها تلك المخلوقات |
Eğer bu yaratıkların ışık fobileri varsa... güneşin doğmasını beklemeliyiz. | Open Subtitles | إذا كانت هذه المخلوقات تخاف الضوء، فلنختبىء فقظ... ... حتىتشرقالشمس. |
bu yaratıkların soyu 150 milyon yıl önce tükendi. | Open Subtitles | هذه المخلوقات إنقرضت منذ أكثر من 150 مليون سنة |
Karar vermesi zor It is hard to decide bu yaratıkların şu anda kendi benzerlerine ayrışıp ayrışmadıklarına. | Open Subtitles | من الصعب أن تقرر ذلك أم لا هذه المخلوقات هنا تم تصنيفها كمخلوقاتهم الأسطورية |
Diğer boyuttan gelen bu yaratıkların üstesinden nasıl geliriz? | Open Subtitles | الآن كيف نتعامل مع هذه المخلوقات من البعد الآخر؟ |
O yüzden de sağsın ya! bu yaratıkların insanların ahlak kuralları ile artık hiçbir bağları yok. | Open Subtitles | لهذا السبب أنتَ حيّ, هذه المخلوقات لاتمتلك أيّ لطف للبشر |
Güneşin doğmasına az kaldı ve bu yaratıkların da gece geziyor olmaları gerektiğinden inatçı keçi ve benim için yatma vakti geldi bile. | Open Subtitles | إن الشمس ستشرق قريباً و بما أن هذه المخلوقات يُفترض أن تكون ليلية فأنا و صديقتي المعزة سنُنهي الليلة و نعود |
Gemideki bu yaratıkların aksine. | Open Subtitles | على خلاف هذه المخلوقات التي لديك على متن السفينة |
İlk birkaç sayfada bu yaratıkların uykuda olabilecekleri ama asla gerçekten ölü olmadığına dair uyarılar vardı. | Open Subtitles | الصفحات المعدودة الأولى تنبه إلى أن هذه المخلوقات الدائمة قد تظل كامنة ولكنها في الواقع لا تموت أبداً |
bu yaratıkların bazıları, onlar inanılmazlar. İnanılmaz derecede tehlikeli. | Open Subtitles | ـ بعض هذه المخلوقات رائعة للغاية ـ قصدك خطيرة للغاية |
bu yaratıkların çığlıklarına katlanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أوقف معاناة كل هذه المخلوقات |
Şüphelerinin doğruluk payı olabilir ama bu yaratıkların sözlerine bel bağlayamayız. | Open Subtitles | شكوكِ ربما حقيقية لكن لا يمكننا الاعتماد على كلمة من أحد هذه المخلوقات |
Bu arada, çok güzel bir doğaya sahipler. Bir tarafta Jordanian Dağlarını görüyosunuz, diğer tarafta Jordan Vadisi, ve güzel ılıman bir kış, ve hoş, sıcak bir yaz, bu yaratıkların seri üretimi için mükemmel bir ortam. | TED | بالمناسبة، لديهم مناظر طبيعية لطيفة جدا. تشاهد جبال الأردن من ناحية وادي الأردن من ناحية أخرى، و فصل الشتاء معتدل جيد والصيف الحار و لطيف، وهي حالة ممتازة لتنتج كميات كبيرة من هذه المخلوقات. |
bu yaratıkların değer yargısını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم شيئا عن قيم هذه المخلوقات |
bu yaratıkların çoğu kemikle beslenir. Ufak çocukların dişiyle." | Open Subtitles | العديد من تلك المخلوقات تتغذى على عظام وأسنان الأطفال الصُغار |
bu yaratıkların daha iyiye giderek hızlandıklarını fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت أن تلك المخلوقات تزداد قوة وسرعة؟ |