Ve buradan, Bu yerden geri dönüş olmadığı için de ayrıca üzgünüm. | Open Subtitles | وآسف أيضاً لأن من هنا، من هذا المكان ليس هناك طريقاً للعودة |
Bu yerden kurtulmak için elime bir fırsat geçtiği kanaatindeyim. | Open Subtitles | كما ترى، أظن أن لدي فرصة لأتحرر من هذا المكان |
Chelsea, Bu yerden dışarı çıkınca, sana şimdiye dek gelmiş en güzel gün doğumunun sözünü veriyorum. | Open Subtitles | تشيلسي, عندما نخرج من هذا المكان, أوعدكِ بشروق الشمس الأكثر جمالاً أبداً |
Her kimsen, umarım, Bu yerden kaçarsın. | Open Subtitles | أتمنى أنه كائناً من كان أنه تمكن من الهرب من هذا المكان |
Bu yerden, ben gerçekten bunu özlemeyeceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | بهذا المكان أعتقد حقاً أننى لم أعد أفتقده ثانية |
Bu yerden neden hoşlandığını anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني بدأت أفهم ما يعجبه بهذا المكان |
Bu yerden kaçmayı dilediğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنكى تتمنين أن تهربى من هذا المكان |
Bu yerden kaçmayı dilediğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنكى تتمنين أن تهربى من هذا المكان |
Daha ilk günden Bu yerden gitmek istedik. | Open Subtitles | كانت الغاية منذ اليوم الأول، هي أننا نريد الخروج من هذا المكان. |
Bu yerden Kurtulduğumuzda Tüm Hayaletler Uzaklaşacak | Open Subtitles | حالما نتحرر من هذا المكان جميع الأشباح ستذهب بعيداً عنا |
Güzel. Bu yerden sıkılmıştım. | Open Subtitles | حسنا هذا جيد، فقد بدأت امل نوعا ما من هذا المكان |
O Bu yerden, bu evden, bu çağdan... fedakarlıkları için onurlandırılmayan takdir bekleyen bir elçi. | Open Subtitles | إنه المبعوث يطالب بالثنا من هذا المكان ، هذا البيت ، هذا العصر، للتضحية التي لم يتم الوفاء بها |
Eğer kim olduğunu öğrenirsek seni Bu yerden çıkarmaya bir adım daha yaklaşırız. | Open Subtitles | اذا عرفنا من ذلك الشخص ذلك سيقرّبنا خطوة في سبيل اخراجكَ من هذا المكان |
Yani Bu yerden defolup gidebileceğiz. | Open Subtitles | هذا يعني أنْ بإمكاننا الخروج من هذا المكان |
Bu yerden çıkıp, kendi evimizi alırız. | Open Subtitles | نخرج من هذا المكان نحصل على منزلنا الخاص |
Bu yerden, o herif o raporu götürmeden önce kaçmam gerek, yoksa mahvoldum demektir. | Open Subtitles | ما عليّ فعله هو الخروج من هذا المكان الآن قبل أن يملأ التقرير وينتهي أمري |
Kristalim var fakat asla Bu yerden çıkamayacağım. | Open Subtitles | لدي بلورتي , لكني لن اخرج من هذا المكان ابدا |
O zaman Bu yerden gitmek için uçabilirsiniz. | Open Subtitles | حينها فقط ستحصلون على تذكرة مغادتركم من هذا المكان |
Bize Bu yerden ve bir kız kardeşin olduğundan bahsetmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرينا بهذا المكان أن لديكِ شقيقة |
Bu yerden nefret etmemin en büyük sebebi onlar. | Open Subtitles | إنّهم رجعيّون وحمقى. ذلك ما أكره بهذا المكان. |