| Ama ben bu yere baktığımda, bir konaktaki imkanları görüyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أنظر لهذا المكان أرى مقداراً كبيراً من الاحتمالات |
| - bu yere bir daha asla gelmeyeceğim. - Pardon ? | Open Subtitles | انا لن اذهب لهذا المكان مرة اخرى اعذرني؟ |
| bu yere bu kadar emek harcadığınıza hayret ettim. | Open Subtitles | أنا مندهش من الجهد الذي وضعته بهذا المكان. |
| Hayatım harap değil ama bu yere güveniyorum | Open Subtitles | حياتي لن تذهب هباءاً لكني أثق بهذا المكان. |
| bu yere bir bak. Zamanın bile unuttuğu bir ev. | Open Subtitles | انظر إلى هذا المكان إنه المنزل الذي قد نساه الزمن |
| Özellikle de bu yere para harcamak istiyorsan. | Open Subtitles | خصوصاً إذا كنت تنوي أن تنفق بعض المال في هذا المكان |
| Ve bu olay onu bezdirmiş, sonradan oradan ayrılıp bu yere ve ayılarına dönmeye karar vermiş. | Open Subtitles | و المثير للإشمئزاز, سوف أعود لهذا المكان, |
| Lise yıllarından beri bu yere gelmeyi hayal ettim. | Open Subtitles | حلمت بالقدوم لهذا المكان منذ أن كنت مراهقة |
| bu yere ettiğim yemin yalvarmayı içermiyordu. | Open Subtitles | العهد الذي أقسمته لهذا المكان لا يتضمن التوسل |
| Ama o zamanlar bile biliyordum ki bu yere hayatımı verecektim. | Open Subtitles | ولكن مع ذلك، عرفت حينها بأنني سأهب حياتي لهذا المكان |
| Allah'ın unuttuğu bu yere beni neden gönderdiler? | Open Subtitles | لماذا أرسلوني لهذا المكان المنسي من الإلهه؟ |
| Tanrının unuttuğu bu yere beni neden gönderdiler? | Open Subtitles | لماذا أرسلوني لهذا المكان البعيد المنسي من الآلهه؟ |
| Bu yüzden mi bu yere bu kadar bağlısın? - Ailenin bıraktığı yerden devam mı ediyorsun? | Open Subtitles | لهذا السبب أنت مُتعلق بهذا المكان لإستكمال ما أراده والداك؟ |
| Bu yüzden mi bu yere bu kadar bağlısın? - Ailenin bıraktığı yerden devam mı ediyorsun? | Open Subtitles | لهذا السبب أنت مُتعلق بهذا المكان لإستكمال ما أراده والداك؟ |
| Ben bu yere inanıyorum. | Open Subtitles | أنا مقتنعة بهذا المكان وإذا كان أحد بوسعه |
| bu yere duygusal olarak bağlısın madem neden satmak istiyorsun? | Open Subtitles | اذا كنت متعلق بهذا المكان عاطفياً إلى هذا الحد اذا لم تريد بيعه؟ |
| Seni bu yere ben yönlendirmiş oldum. Her şey benim istediğim gibi gelişti. | Open Subtitles | لقد قُدتُكَ إلى هنا، إلى هذا المكان لقد حدثَ كلّ شيءٍ كما أردتُ. |
| Üzgünüm.Seni bu yere getirdiğim içinde özür dilerim. | Open Subtitles | إنى آسفة. آسفة حتى استدرجتكِ إلى هذا المكان. |
| Akılcı mantığımın ruhlar alemiyle çürütüldüğü bu yere hiç gelmemeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجدر بى الحضور إلى هذا المكان حيث حير عالم الأرواح عقلى المنطقى |
| bu yere kaç tane ceset attığımızı düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم ، كنت أفكر ، كم من جثة سنقوم بإغراقها في هذا المكان ؟ |
| İnan bana beynimi uçurman... beni bu yere geri götürmenden çok daha iyi. | Open Subtitles | أَفضُل أن تحطم رأسي على أن أعود لذلك المكان |
| İkincisi, bu yere gücümün yettiğinden fazlasını harcadım | Open Subtitles | ثانياً، أنفقت أكثر من إمكانياتي على هذا المكان |
| Ama şimdi bu yere bakıyorum bulmamız için tam yolumuzun önüne bırakılmış. | Open Subtitles | ولكن الأن أنا أنظر الى هذا المكان و أضع الحق فى طريقنا |