Bu yola girersek neyle yüz yüze geleceğimizi öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعلم ما الذي سنواجه إذا سلكنا هذا الطريق. |
Eğer Bu yola gireceksek bir şey yolunda gitmezse suç senin üstüne kalır. | Open Subtitles | لكن إذا سلكنا هذا الطريق أنت تتحمل السقوط إذا حصل أي شئ خاطئ |
Demek istediğim kararlarımla, üstünde etki yapıp seni Bu yola veya diğerine ittim mi? | Open Subtitles | اعني فرض رغباتي عليكِ دفعك لهذا الطريق وذاك |
Güvenine ihanet ettim. Seni Bu yola ben soktum. | Open Subtitles | لقد خُنتُ ثقتكِ، حين وجهتكِ لهذا الطريق. |
Bu yola sadık kalmak, hastalarımız ve bilim için daha iyi olacaktır. | TED | البقاء في هذا الطريق سيصب في مصلحة مرضانا ومصلحة العلم أيضاً. |
Şimdiye kadar Bu yola girmeyi düşündüysen, samimi ol kabul ederiz ama bundan önce kendini ikna etmelisin. | Open Subtitles | والآن، إذا قررتِ أنكِ تريدين المضي بهذا الطريق فنحن سنستقبلك بقلوب رحبة ولكن قبل ذلك يجب أن تمنحي كل ما تستطيعينه |
Baba ya da sevdigi bir karakterin ölümüyle Bu yola girmeleri. | Open Subtitles | إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم. |
Bu yola girmek istemezsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تسلكي هذا الطريق. |
Ben Bu yola adımımı attığımdan beri aşk çok ünlü oldu. | Open Subtitles | تم تجديد الحُب منذ أن سلكنا هذا الطريق سوياً |
Belki Bu yola girmek bize daha çok zaman kazandırır. | Open Subtitles | ربما إذا سلكنا هذا الطريق سيوفر لنا بعض الوقت |
Bizi Bu yola sokan sensin. | Open Subtitles | أنت الذي أتيت بنا لهذا الطريق |
Zoom beni öldürebilirdi, tıpkı, Bu yola sokarsan Barry'i öldüreceği gibi. | Open Subtitles | (كان ليقتلني (زووم (كما سيقتل (باري إن قدته لهذا الطريق |
Bu yola girmeyeceğim. | Open Subtitles | تباً لك لن اذهب لهذا الطريق |
Seni Bu yola sokan her kimse onun tarafından manipüle edildin. | Open Subtitles | يتم التلاعب بك بواسطة من أرسلك في هذا الطريق |
Ayrıca, senin de onun Bu yola girmesini isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنك تريدها ان تسير في هذا الطريق سواء. |
Hayır, yapamayız. Eğer Bu yola girdiysek, geri dönüş yok. Eğer o ölürse, hepimiz ölürüz. | Open Subtitles | لا لايمكن ذالك اذا مشينا بهذا الطريق لايمكننا الرجوع وسيموت وكلنا سنموت |
Ajan Thomas... Bu yola bir kere girdiğinde hakîkaten bir daha dönüşü olmaz. | Open Subtitles | عميلة ثوماس متي تبدئي بهذا الطريق فلا رجعه منه حقاً |
Baba ya da sevdiği bir karakterin ölümüyle Bu yola girmeleri. | Open Subtitles | إنّهم مندفعين بسبب وفاة شخصيّة أب بارزة أو أحد أفراد أسرتهم. |
Bu yola girdin mi Emily, her şey değişecek. | Open Subtitles | ما أن تسلكي هذا الطريق يا (إيملي)، يتغير كل شيء. |