İlerleyen zamanlarda davaya katkı sağlayacak nasıI kanıtlar bulacağınızı asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | لن تعرف ابدا اي ادلة شرعية ستجد للمساعدة في قضيتنا لاحقا |
Başka yerde daha büyük bir koleksiyon bulacağınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنت ستجد مجموعة أعظم من تلك في أي مكان |
bulacağınızı sanmıyorum bayanlar. Gidip elbise alın. | Open Subtitles | لآ أعتقد أنكم ستجدون , سيداتي أفعلوا ما ئلائمكم |
Suçlayabilecek olduğunuzda, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إن حصلت على ما يكفي لاتهامي تعرف أين تجدني |
Kullanışlı olabilir. Ayrılacak olursak, beni nerede bulacağınızı bilirsiniz. | Open Subtitles | أتعلمون، قد تكون مفيدة إن انشقينا، ستعلمون كيف تجدوني |
# Ne bulacağınızı söyleyemem ama # # Aşk bahşedilmiş olabilir safınıza # | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبرك بما ستجده ربما يمنحك الحب راحة البال |
Güzel şehrimizi bizzat gezme fırsatı bulacağınızı umarım. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك سَتَجِدُ الوقتَ لرُؤية مدينتِنا الجميلةِ من المصدر الأصلي. |
Oraya bütün gün baksanız bile bir şey bulacağınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أن تبحث هناك كل يوم، أنا لا أعتقد أنك سوف تجد أي شيء. |
- Bu anlaşmayı kabul etmek gerçek katilleri yakalamanın tek yolu. Beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | ...تبقى الحقيقة هي أن الموافقة على هذه الصفقة هي الطريقة الوحيدة لكي تقبضوا على المجرمين الحقيقين تعرفون أين تجدون |
Sabahın beşinde yemekhanede kimi bulacağınızı asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعرف أبداً من ستجد بالكافتيريا في الخامسة صباحاً |
Portakal şekerlemesi? Pekala, bunu bulacağınızı hiç zannetmiyordum. | Open Subtitles | قشور السكر، حسناً لم أعتقد أبداً من أنك ستجد هذا |
Uyandığında içinde bulunduğu durumdan kaçmasını engelleyecek bir yol bulacağınızı eminim, hanımlar. | Open Subtitles | أثق حينما يستيقظ ستجد السيدات طريقة لإبعاده عن الهرب من تنبؤاته |
Eminim biliyorsunuzdur ama aradığını bulacağınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | متأكد من هذا, ولكن لا اظن انك ستجد من تبحث عنه |
bulacağınızı sanmıyorum bayanlar. Gidip elbise alın. | Open Subtitles | لآ أعتقد أنكم ستجدون , سيداتي أفعلوا ما ئلائمكم |
Onu uzunca bir süre içeri tıkmak için yeterli kanıtı bulacağınızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أظن ستجدون أدله تكفي أن يسجن لمدة طويلة جداً |
Beyninizi kurtarmak istiyorsanız, beni nerde bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنت تريد إنقاذ دماغك، أنت تعلم أين تجدني |
Eğer bana ihtiyacınız olursa, nerede bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | إذن، لو كنتم بحاجة إليّ، فأنتم تعرفون أين تجدوني. |
Burada ne bulacağınızı sandığınızı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما الذي ستجده هنا |
Güzel şehrimizi bizzat gezme fırsatı bulacağınızı umarım. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك سَتَجِدُ الوقتَ لرُؤية مدينتِنا الجميلةِ من المصدر الأصلي. |
Bu kızı çok içten bulacağınızı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك سوف تجد أن انها صادقة جدا. |
Bunu ilginç bulacağınızı garanti ederim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكم سوف تجدون ذلك مشوق |
En azından, beni her zaman nerede bulacağınızı bileceksiniz. | Open Subtitles | -حسناً، على الأقل تعرفان أين تجداني دائماً |
Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا اذا احتجت لأى شئ آخر فأنت تعلم أين تجدنى |
Sadece Michael'ı nasıl bulacağınızı bilmeliyim. | Open Subtitles | اريد ان اسمع كيف ستعثرون على مايكل |
Birbirinizi bulacağınızı tahmin edebilirdim. | Open Subtitles | ربما كنتُ لأكتشف أنَكما ستجدان الطريق لبعضكما |
Beni bulacağınızı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت انك ستجدني |
Size nerede bulacağınızı söyleyeyim. Son derecede aptallık edip, oraya bakmadınız. | Open Subtitles | سأخبرك اين ستجدها, حيث كان يجب عليك ان تبحث من قبل |