Flack'in bu pedalı Neville'in dairesinde bulduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلت إن فلاك وجدت هذا في شقة تالمادج نيفيل؟ نعم. |
Biraz kokain bulduğunu ve yeniden kullanmak üzere olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها وجدت بعضا من الكوكايين وتظن أنّها ستضعف أمامه |
Özellikle körler üzerinde uzmanlaşmış bir Amerikan acentesi bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها وجدت منظمة أمريكية. متخصصة في في الطلاب المكفوفين. |
Aptal stajyerim ender görülen bir retroperitoneal tümör bulduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | مدربتي الحمقاء تظن أنها عثرت على ورم خلف الصفاق النادر. |
lütfen Ohio'ya gelir misin ve lütfen şimdiye kadar bulduğunu bildiğim o erkeği de yanında getir. | TED | رجاء هل بامكانك الحضور الى اوهايو, وارجوك احضر معك ذلك الرجل الذي اعلم انك وجدته |
Adam montu cinayet mahallinin iki sokak ötesindeki çöp kutusunda bulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ادعى بأنه وجده في القمامة على بعد بضعة بنايات من موقع الجريمة |
İçişlerinin soruşturması onu deli etti de biraz. - Bir şey bulduğunu söylemiştin? | Open Subtitles | تحقيقات الشئون الداخليّة تقلب حياتّها رأساً على عقب، قلت بأن وجدت شيئاً بالهاتف؟ |
William, bunu düzeltmek için bir yol bulduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | وليام , ارجوك اخبرني انك وجدت طريقة لتعديل هذا الوضع |
Dr. Barmal çare bulduğunu sanmıştı. Bu yüzden kendisinin üstünde denedi. | Open Subtitles | الدكتوره بارمال ظنت بأنها وجدت علاج لهاذ السبب أختبرته على نفسها |
Ne bulduğunu düşündüğün umrumda değil, ama bu işi berbat etmeyeceksin. | Open Subtitles | ،لا يهمني ما تظن أنك وجدت ولكنك لن تفسد ذلك لي |
Bana bu kutuyu tam olarak nerede bulduğunu gösterir misin? | Open Subtitles | يمكنك أن تظهر لي المكان الدقيق حيث وجدت هذا الجذع؟ |
Masaya yapışan menüleri çıkarabilmek için... bir yol bulduğunu söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك وجدت طريقة لجعل قوائم الطعام لا تلتصق بالطاولات |
Aslında, bilim insanları bu durumun farkındaydı ama yine de bu Natalia'nın Kuzey'deki örneği nasıl bulduğunu tam olarak açıklamıyor. | TED | عرف العلماء كل ذلك بالفعل، لكن لا يزال يصعب تفسير كيف وجدت ناتاليا واحدا في أقصى الشمال. |
Annem bana, Dell'in annesi Rootie teyzenin, Dell'in iç çamaşırında hamam böcekleri bulduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | امي أخبرتني ان العمة روتي والدة ديل وجدت صراصير في لباس ديل الداخلي |
Avcımızın tüfeğini Keating'in kamyonetinde bulduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك عثرت على بندقية الصياد من شاحنة كيتينج |
Yani onlar ya da O, dikkatli inceleseydi ve senin bulduğunu bulsaydı... | Open Subtitles | إذاً، لو أنهم.. أو هو بحث بجهد أكبر ووجد ما وجدته |
Oğlunuzun onu elinde gitarla koltuğun üstünde sarhoş bulduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | ظننت ان ابنك وجده ثملا على الاريكة مع الغيتار المستطيل |
Güzel manzaralı bir yer bulduğunu söylediğinde seni ciddiye almam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عندما قلتي أنكِ وجدتي مكان ذو منظر رائع لتناول الغداء عرفت أنني يجب أن آخذ كلامكِ بشكل حرفي |
Babama beni gazinoda bulduğunu söyle olur mu? | Open Subtitles | تذكر بان تخبر أبي بأنكَ وجدتني في الملهى، حسناً ؟ |
Sonra da bana tam olarak nerede bulduğunu gösterirsin. | Open Subtitles | ومن ثم أريدك أن تريني أين وجدتها بالتحديد |
Belki de Hopper'a onu bırakmadan önce seni nasıl bulduğunu sormalıydın. | Open Subtitles | ربما كان عليك أن تسأل هوبر كيف عثر عليك قبل أن تتركه يذهب |
Ona Lisa'nın ölmeden önce kaydettiği bir kaseti bulduğunu söyle. | Open Subtitles | تخبريه بأنك وجدتِ شريطا كانت ليزا قد سجلته قبل أن تموت. |
Dr. Alzheimer'ın yüzyıl önce Auguste'nin beyninde tuhaf plaklar ve yumaklar bulduğunu hatırlayın. | TED | أتذكرون الترسبات والتجاعيد الغريبة التي وجدها د.الزهايمر في دماغ اوجستا في القرن الماضي؟ |
Lex eski bilgisayarını Luthor Ş'de bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | ليكس أخبرني بأنهم وجدوا حاسوبك القديم في شركة لوثر كورب |
Ne olur bir şey bulduğunu söyle. | Open Subtitles | من فضلكَ أخبرني بأنكَ وجدتَ شيئاً يساعدنا |
Yüce Tanrım, duydum ki, insanların kalbindekileri görebiliyormuşsun, ne bulduğunu merak ediyorum, çünkü, tanıdığım her kişi aynı yüz ifadesini takınıyor. | Open Subtitles | إلهي الرحيم علمت بمقدرتك على سماع ما تخفيه قلوب البشر وأتساءل عمّا تجده |
Taşınıyorum ve bana zengin bir koca bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | سأكون مع أختك وقد أخبرتني أنكِ عثرتِ على زوج غني |
Kendine kimlik bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالَ أنّكِ حصلتِ على بطاقتكِ الخاصّة |