"bulmaya çalışıyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يحاول إيجاد
• كان يحاول أن
• تحاول إيجاد
• تحاول العثور
• يحاول معرفة
• يحاول أن يجد
• محاولة للعثور

Onu öldürebilmek için bir yol bulmaya çalışıyordu.
كان يحاول إيجاد وسيلة لقتل شيء غير فانى

- Bir keresinde, gece karanlıkta mağaramızı bulmaya çalışıyordu.
كان يحاول إيجاد كهفنا في الظلام

Bu 14 parçayı mükemmel bir kare oluşturacak biçimde kaç farklı şekilde kombine edebileceğini bulmaya çalışıyordu.
كان يحاول أن يجد كم عدد الطّرق التي يمكنه بها أن يعيد تجميع ال14 جزءا و يبقى المربّع مثاليّا.

O kızın DNA'sında bir şey bulmaya çalışıyordu.
إنها تحاول إيجاد شيئاً ما من الحمض النووي للفتاة

Hiç sahip olmadığı bir saati bulmaya çalışıyordu.
كانت تحاول العثور على ساعتها التي لم تكن ترتديها بالتأكيد

Ne yapması gerektiğini bulmaya çalışıyordu, ama bilmiyordu.
و كان يحاول معرفة ما سيفعله، و لم يدري ما سيفعله

Zavallı kız sadece ait olduğu yeri bulmaya çalışıyordu.
الفتاة المسكينة كان مجرد محاولة للعثور مكان في الانتماء.

Adam, kötü bilim adamının şatosunda sevgilisini bulmaya çalışıyordu.
يحاول إيجاد خليلته من قصر عالم شرير.

Yılın başında, Stiles mezun olduktan sonra yaşamanız için bir yer bulmaya çalışıyordu.
في بداية العام، كان (ستايلز) يحاول إيجاد مكان لتمكثا فيه بعد التخرّج.

Ağabeyin ve birçok kişi sıfır nokta enerjisini paralel bir uzay zamanından çekmek için bir yol bulmaya çalışıyordu.
،أخوكِ،بالمشاركة مع آخرين كثيرين كان يحاول أن يكتشف طريقة لانتزاع طاقة نقطة الصِّفر من زمن فضائي مماثل

Babam, bilgileri öğrenmeden insan beynine koymanın bir yolunu bulmaya çalışıyordu.
أبى كان يحاول أن يجد طريقه ليضع المعرفه داخل العقل الإنسانى بدون الحاجه لتعلمها

- Sadece kendini bulmaya çalışıyordu.
. كانت تحاول إيجاد نفسها فحسب

Dostum, seni bulmaya çalışıyordu.
صديقى، كانت تحاول العثور عليك

Malia, Çöl Kurdu'nu bulmaya çalışıyordu.
كانت (ماليا) تحاول العثور على ذئبة الصحراء.

Kim olduğunu bulmaya çalışıyordu ve beni terk etti.
إنه يحاول معرفة من يكون و قد ذهب...

Vern tam dokuz aydır o paraları bulmaya çalışıyordu.
وظل فيرن يحاول أن يجد تلك القروش منذ تسعة أشهر

Zavallı kız sadece ait olduğu yeri bulmaya çalışıyordu.
الفتاة المسكينة كان مجرد محاولة للعثور على مكان في الانتماء.