Cyril ve mühendis ekibimizin yaptığı şey, bu bağlantıları bulmaya çalışmak ve bunların birkaçını görselleştirmek. | TED | ما قام به سيريل وفريقنا من المهندسين هو محاولة إيجاد هذه الصلات وتصوّر البعض من هذه. |
Sevecek birini bulmaya çalışmak bence cesurca bir şey. | Open Subtitles | محاولة إيجاد من تحب؟ أعتقد أنه أمر شجاع للغاية |
Sanattan uzak geçen üç yılımı düşündüğümde, hayallerimden uzakta, hayatı akışına bırakmış halim, hayallerime devam etmek için farklı bir yol bulmaya çalışmak yerine sadece bıraktım, vazgeçtim. | TED | عندما أتذكر الثلاث سنوات التي قضيتها بعيداً عن الفن بعيداً عن حلمي و بدلاً من محاولة إيجاد طريقة مختلفة لمواصلة هذا الحلم قمت فقط بالإستسلام. |
Amcamın katilini bulmaya çalışmak gibi mi? | Open Subtitles | مثل محاولة أيجاد قاتل عمي؟ |
Amcamın katilini bulmaya çalışmak gibi mi? | Open Subtitles | مثل محاولة أيجاد قاتل عمي؟ |
kızımız seni sorup duruyor keşke masum sorular olduğunu söyleyebilseydim , söylediğin ninnileri bulmaya çalışmak yada üzgün olduğunda yaptığın kurabiyeler gibi. | Open Subtitles | ابنتنا تسأل عنكي أتمنى لو قلت لها أسئلة غير مؤذية مثل محاولة العثور على أشياء جيدة لأخرج من هذا |
8 milyonluk şehirde tek bir evi bulmaya çalışmak eğlenceli olacak gibi. | Open Subtitles | تحاول أن تجد منزلاً في مدينة الملايين هذا سيكون ممتعاً |
Tek yapabileceğim bununla yaşamanın bir yolunu bulmaya çalışmak. | Open Subtitles | كلّ ما يمكنني هو... محاولة إيجاد سبيل للتعايش مع بلواي. |
Kare bulmaca doldurduğunuzda veya bir sihir şovu izlediğinizde, bir çözücü olursunuz. Ve amacınız, kaostaki düzeni bulmaya çalışmak. Çözmeniz gereken kaos, siyah-beyaz bulmaca karelerindeki, bir çanta dolusu Scrabble taşlarındaki veya karılmış bir paket oyun kartlarındaki kaos olabilir. | TED | عندما تقوم بحل الكلمات المتقاطعة أو تشاهد عرضًا لألعاب الخفة، تصبح موجدا للحل ويصبح هدفك هو محاولة إيجاد الترتيب انطلاقا من الفوضى، فوضى كتلك الموجودة في شبكة الكلمات المتقاطعة أو حقيبة مليئة بمكعبات السكرابل المخلوطة أو مجموعة من أوراق اللعب المخلوطة. |
Davayı da kabul edecek birini bulmaya çalışmak biraz uzun sürebilir. | Open Subtitles | محاولة العثور على محامي آخر يقبل أخذ هذه القضية يتطلب بعض الوقت |
Bir avcı ile yaşama tehlikesini göze almak ya da hava kararmadan birkaç saat önce yeni bir barınak bulmaya çalışmak. | Open Subtitles | إما أن يبقى ويخاطر بالعيش مع المفترس وإما محاولة العثور على مأوى جديد في الساعات القليلة قبل الظلام |
Anlamını bulmaya çalışmak, bir şeylerin anlamını bulmaya çalışmak dürüst olmak gerekirse, gerçekten zaman kaybı. | Open Subtitles | تحاول أن تجد لها معنى، تحاول أن تجد معنى بأي شيء منها إنها مضيعة للوقت، لو أردت التفكير بها |