Bu, büyük buluşları için ilham kaynağı oldu. | Open Subtitles | كان ذلك مصدر إلهام لكل ما قدمه من إنجازات عظيمة |
Onun müthiş buluşları, kimse bir şey bilmezken yaşandı. | Open Subtitles | لقد أحدث إنجازات في الوقت الذي لم يعرف فيه أحد أي شيء |
"Ne son beyin kimyası buluşları?" Önce soruyor, sonrasında umursamıyorsun. | Open Subtitles | "أيّ إكتشافات كيمياء دماغ حديثة؟" قالت متساءلة رغم أنّها لا تهتم. |
Günümüzde toplumlar, gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde üçünü, dördünü sistematik olarak yeni keşiflere, bilime, teknolojiye yatırarak bu tarz toplantılar gibi etkinliklere ilham olan muhteşem buluşları besliyorlar. | TED | فمجتمعاتنا الأن تقضي نسبة من إثنين إلي أربعة من الناتج المحلي الإجمالي للإستثمار بإنتظام في إكتشافات حديثة , في العلوم , في التكنولوجيا , لتغذية أنابيب الإختراعات الحديثة التي من شأنها أن تفسر لنا تجمعات مثل هذه . |
Senin Hodgins ile olan deneyimin ve benim Booth ile... ..olan durumumu son beyin kimyası buluşları eşliğinde karşılaştırmak istedim. | Open Subtitles | أردت مقارنة تجربتكِ مع (هودجينز) مع إكتشافات كيمياء الدماغ الأخيرة... ووضعي الحالي مع (بوث). |