ويكيبيديا

    "bulvarı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جادة
        
    • شارع
        
    • بوليفارد
        
    • الجادة
        
    • جادّة
        
    • بولفارد
        
    • درب
        
    • أفنيو
        
    • بشارع
        
    • جاده
        
    • بجادة
        
    • أفينو
        
    • دربِ
        
    • ويلشير
        
    • ممرَ
        
    Putnam Sokağı, St. Antoine, Doğu Hancock, Martin Luther King Bulvarı. Open Subtitles شارع بونتام,و سانت أنتوان و شرقي هانكوك جادة مارتن لوثر كينغ
    Hollywood Bulvarı'nda yürümeyi seviyorum çünkü Roger'ın yıldızına yaklaştığımı biliyorum. Open Subtitles أحب السير في جادة هوليوود لأنني أعلم ان نجمتهُ قادمة
    1950'lerin sonunda, Madison Bulvarı'nın reklamcılık yöneticilerini tarif etmek için bir kavram türetildi. Open Subtitles مصطلح يصف مدرآء التنفيذ في مجال الإعلام في شارع ماديسون في آواخر الخمسينات
    Gümüş bir Porsche, yaklaşı hızı 112 kilometre batıya Wilshire Bulvarı'na doğru ilerliyor. Open Subtitles لدينا بورش فضية السرعة المتوقعة 80 ميلاً بالساعة توجّه غرباً إلى جادة ويلشاير بوليفارد
    Burası Kaliforniya, Los Angeles'da Sunset Bulvarı. Open Subtitles نعم، هذه جادة سانسيت لوس أنجلوس، كاليفورنيا
    Her zaman benden iyi olduklarını düşünürlerdi, çünkü Esplanade Bulvarı'ndaki o kahrolası malikanelerinde oturuyorlardı. Open Subtitles دائماً كانوا يعتقدون أنهم أفضل مني لأنهم كانوا يعيشون في عزبة لعينة في جادة على الساحل
    Venice Bulvarı'nda sokak ortasında yatan, üç cesedin yanından geliyorum Justine. Open Subtitles لدي 3 جثث على جانب الطريق في جادة فينس ياجستين
    Venice Bulvarı'nda sokak ortasında yatan... üç cesedin yanından geliyorum Justine. Open Subtitles لدي 3 جثث على جانب الطريق في جادة فينس ياجستين
    Bütün birmlerin dikkatine; Şüpheli araç Henry Ford Bulvarı'nın güneyine doğru gitti. Open Subtitles جميع الوحدات،اصغوا ، السيارة المشتبهه توجّهت جنوباً على جادة هنري فورد
    Chin, Randall Ala Wai Bulvarı'ndan doğuya doğru yol alıyor. Open Subtitles شين,نحن حصلنا على راندال متجه شرقا الى شارع علاء واى.
    Sunset Bulvarı'nın üstündeki o ofiste oturup o mecazi, isimsiz kitapçıya bakıyordum ve aylardır kötü senaryolardan başka hiçbir şey okumamıştım. TED يجلس في ذلك المكتب فوق شارع الغروب يحدق أسفل تلك المكتبة المجهولة المجازية وبعد أن قرأت لا شيء لكن النصوص السيئة لشهور
    Burası Madison Bulvarı, reklam dünyasının ana damarı. Open Subtitles هاهو شارع ماديسون مركز عالم الدعاية والاعلان
    Başkan coşkulu kalabalık tarafından karşılanacak ve Victory Bulvarı'ndaki törene başkanlık arabasıyla teşrif edecek. Open Subtitles سوف يُستقبل الرئيس بالجماهير المتحمسة وسيصل بالسيارة الخاصة بالتشريفات الرئاسية الي شارع النصر
    1954'te Hollywood Bulvarı'nda küçük bir sosisçi arabası varmış. Open Subtitles بحلول عام 1954 كان يملك عربة نقانق في جادة بوليفارد
    Şüpheli motosikletle Eastbound'dan University Bulvarı'na doğru kaçıyor. Open Subtitles المشتبه به يغارد على متن دراجة باتجاه جامعة بوليفارد
    Güney Bulvarı'nda yapılan yeni dairelerden birini almalıyız. Open Subtitles تعرف ما الذى ينبغى علينا أن نفعله ,أمى نحن يجب أن نحصل على واحدة من تلك الشقق الجديدة هم يبنون على الجادة الجنوبية
    Charles Bulvarı'ndan geçerken bir arabada doğurmak da istemezsiniz ama. Open Subtitles حسناً، حيث لا تودّين أنْ تكوني فيه يجلس في سيارة في جادّة تشارلز
    "Martin Luther King, Jr., Bulvarı'nda gerçekten iki virgül mü var?" TED "هل هناك حقًا فاصلتين في اسم 'مارتن لوثر كنج، ج.، بولفارد'؟"
    36ncı bölge, 5nci bölüm, Wriggler Bulvarı. Open Subtitles القطاع السادس والثلاثون القسم الخامس درب ورجلر
    Park Bulvarı'nı düşünün ama tenis beyazlığı ve güneş losyonuyla. Open Subtitles مثل بارك أفنيو لكن مع ملاعب تنس بيضاء ومسابح للتشمس
    Mullie Bulvarı... Numara 5874, 9. Bölge, New Orleans 'ta bir mülkü daha var. Open Subtitles وهناك ملكية اخري بعنوان بشارع مولي رقم 5874 نيو أورلينز
    Onlara 2.45'te Southport Bulvarı'nda bir çocuğun yürüdüğünü gördüğünü söyle. Open Subtitles وتتصل على الشرطه ,وتخبرهم انك رأيت طفل صغيرا يمشي في جاده جنوب الميناء في الساعه 2:
    Sunset Bulvarı'nın üst tarafındaki tepelerde gezintiye çıkardık. Open Subtitles كانت تأخذني في جولات في التلال المحيطة بجادة سانسيت.
    Bu akşam Park Bulvarı'nda bir taksi durdurmuştum ve ben daha binemeden sen taksiyi çaldın. Open Subtitles لقد أوقفت سيارة أجرة في ساحة أفينو عصر هذا اليوم وقبل أن أركبها أنت سرقتها
    Euclid Bulvarı'ndaki bir gazete otomatına hasar vermişsiniz. Open Subtitles a ماكنة بيع صحيفةِ على دربِ إقليديس. هَلْ ذلك يَبْدو مألوف؟
    Bu, 10504 Wilshire Bulvarı'nda oturanların listesi. Open Subtitles هذه هي قائمة بالمقيمين في 10504 ويلشير بوليفيارد
    -Timsah Bulvarı tehlikelidir. -Biliyorum. Open Subtitles الا تَعْرفُين أن ممرَ التمساحِ لَيسْ آمنَ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد