Onun üzerine koymayın . O bunu hak etmiyor . | Open Subtitles | لا تضع هذا الثقل عليها, إنها لا تستحق ذلك |
bunu hak etmiyor. Şu anda numara yapıyor. | Open Subtitles | إنها لا تستحق ذلك إنها تزيف إغمائها الآن |
O bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أنه قد يكون من اللائق؟ انه لا يستحق ذلك. |
Bu adil değil. O bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً، إنه لا يستحق ذلك |
Lütfen, lütfen Dom'un peşinden gitme. bunu hak etmiyor o. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك، لا تسعي لاعتقال (دوم) فهو لا يستحق هذا. |
Sürekli hayatının en kötü dönemini hatırlatıyorum. bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أنا تذكير دائم لأسوأ أوقات حياتها، وهي لا تستحقّ ذلك. |
O kadar güvendiğin adam aslında bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | الرجل الذي وثقت فيه لايستحق هذا |
O bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | هو لا يَستحقُّ هذا. |
Başkalarıyla düşüp kalkma, bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | لا تعاشرها بالقوة هنا إنها لا تستحق ذلك |
Sana ne söyledilerse, o bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | ومهما قالوا لك فإنها لا تستحق ذلك |
Onu bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تستحق ذلك |
Haksızlık bu; bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | هذا غير عادل , لا تستحق ذلك |
Onu kesip açmanızı istemiyorum. Benim Ray'im. bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | لا أريدكم أن تشرّحوه (راي) عزيزي، إنه لا يستحق ذلك |
bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يستحق ذلك |
Çünkü Klaus'u öldürmek için hepsini öldürmesi gerek. Elijah da dâhil. Ve o bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | لأن لقتل (كلاوس)، فلا بدّ لها من قتلهم كلّهم بما يشمل (إيلايجا)، وهو لا يستحق ذلك. |
bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يستحق هذا |
bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أنه لا يستحق هذا |
Sarhoş ol ya da olma, o bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | أتعلم، سواء كنت ثملًا أم، فإنّها لا تستحقّ ذلك. |
Zavallı Robert. O, bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | مسكين روبرت , انه لايستحق هذا |
O bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | هو لا يَستحقُّ هذا. |
O bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | لا يفهم الأمر |
Eğer şimdi buna bir son verirsek ayağa kalkıp hemen mahkemeye koşarsın ve hastalarım bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | و لكن لو أوقفنا ذلك الآن فلن تترافعي و لن تكوني موجودة في المحكمة مرة أخرى و هذا ما لا يستحقه مرضاي |
Carl Lee bütün hayatını hapiste geçirebilir. Ailesi bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | ربما يقضي (كارل لي هيلي) حياته في السجن عائلته لا تستحق هذا |