Onu yakaladılar ve biz de geri almalıyız. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | لقد أمسكوا به، و علينا إعادته أنا أدين له بهذا |
O ellerinde. Onu geri almamız gerekiyor. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | إنه لديهم و يجب أن نعيده أدين له بهذا |
Bunu ona borçluyum | Open Subtitles | أنا أدين له بهذا |
Sanırım Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | وأظنني أدين له بذلك لذا، على أيّة حال... |
Ve onun benim için yaptıklarını düşünürsek ben Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | وبصراحة بعد كل ما فعله (بريس) لي فأنا أدين له بذلك... |
Ne olduğundan haberim olmalı, Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | وأريد أن أعرف ماذا حدث انا مدين لها بذلك |
Teal'c en azından bunu isterdi. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | -تيلك لن يطلب أكثر من هذا اني مدين له بذلك. |
Klaus beni hayatımı mahveden bir lanetten kurtardı. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | لقد حررني من لعنة كانت تدمر حياتي، وإنّي مدينٌ له. |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | انا أدين له بهذا |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أدين له بهذا |
En azından Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أدين له بذلك على أقل تقدير |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أدين له بذلك |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أدين له بذلك |
Ablam kendini öldürmeden önce bir konuda söz verdirtti bana ve nedenini bilmiyorum ama, Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | ... قبل أن تقتل أختي نفسها جعلتني أعدها بشيء ما ولا أعلم السبب ولكني مدين لها بذلك |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أنا مدين لها بذلك |
Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | أنا مدين له بذلك |
Klaus beni hayatımı mahveden bir lanetten kurtardı. Bunu ona borçluyum. | Open Subtitles | كلاوس) حلّ وثاقي من لعنة كانت تدمر حياتي، وإنّي مدينٌ له بذلك |