"bunu söyleyeceğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ستقول هذا
• ستقولين ذلك
• ستقول ذلك
• أن تقول ذلك
• ستقولين هذا
• ان تقولي ذلك
• كُنْتَ ستَقُولُ ذلك
• ستقولي هذا

Pekala, tamam, el kitabı Bunu söyleyeceğini söylemişti.
حسناً, حسناً, التعليمات قالت انك ستقول هذا

Bunu söyleyeceğini biliyordum ama bak ne diyeceğim?
،كنتُ أعلم أنك ستقول هذا ولكن أتعلم ماذا؟

- Bunu söyleyeceğini biliyordum. - Hadi ama!
إنه مثالي بالنسبة لك عرفت أنك ستقولين ذلك

Bunu söyleyeceğini biliyordum. Sadece her şeyi unut.
عرفت أنك ستقولين ذلك انسي كل شيء, انسيه

Bak, Bunu söyleyeceğini biliyordum.
أترين، كنتُ أعرف أنّها ستقول ذلك

Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim.
إذن لدينا إدمان هنا أحسب أنك يمكن أن تقول ذلك

Bunu söyleyeceğini biliyordum. Terapi çok aptalca bir şey!
كنتُ أعلم انك ستقولين هذا هذا العلاج غبيٌ

Bunu söyleyeceğini biliyordum.
توقعت ان تقولي ذلك.

Gördün mü, Bunu söyleyeceğini biliyordum. Herkes de bunu söylüyor.
علمت أنك ستقول هذا فهذا ما يقوله الجميع

- Ve Bunu söyleyeceğini de Ollie. Bence başımın çaresine bakabileceğimi biliyorsun.
وعلمت أنك ستقول هذا يا (أولي)، أظنك تعلم أن بوسعي حماية نفسي.

Bunu söyleyeceğini biliyordum.
ظننت أنك ستقول هذا

Bunu söyleyeceğini biliyordum !
كنت اعرف انك ستقول هذا

Bak, Bunu söyleyeceğini biliyordum.
أرأيت ، كنت أعرف أنك ستقولين ذلك

Hayır. Bunu söyleyeceğini biliyordum. Sormalıydım.
كلا - عرفت أنك ستقولين ذلك لكن كان علي أن أسأل -

Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim.
قبل جريمة قتلهما ظننت أنك ستقول ذلك

Bunu söyleyeceğini bir şekilde biliyordum.
لقد عرفتُ بطريقة ما أنّك ستقول ذلك

Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim.
كان عندي احساس أنك ستقول ذلك.

Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim, ama bir şeyler öğrenmem gerekiyor.
اوه، يا فتى، اوه، يا فتى أجل، كنت أتمنى أن تقول ذلك لأنه علي إخراج شيء منك.

Sana birşey anlatmayacağım. - Ben de Bunu söyleyeceğini ummuştum.
لن أخبرك بأى شيء كنت آمل أن تقول ذلك

Bunu söyleyeceğini biliyordum.
عرفت انكى ستقولين هذا

Bunu söyleyeceğini tahmin etmiştim.
نعم، توقعت ان تقولي ذلك

- Bunu söyleyeceğini biliyordum.
عَرفتُ بأنّك كُنْتَ ستَقُولُ ذلك.

Evet, Bunu söyleyeceğini biliyorduk. Bu yüzden bir sır olarak sakladık.
نعم ، نعلم أنك كنت ستقولي هذا ولهذا أبقينا الأمر سراً